Lavrov ve Çavuşoğlu Suriye’de Çözüm Çabalarını Ele Aldı

MOSKOVA – Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov bugün Türkiye rejimi Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile bulunduğu telefon görüşmesinde Suriye’de çatışmaların durdurulması ve Astana’da Suriyeliler arasında diyalog görüşmelerinin başlatılması konusunda görüş alışverişini sürdürdü.

Rusya Dışişleri Bakanlığı yayınladığı bültende telefon görüşmesinde Lavrov’un, çatışmaların durdurulması ve ‘ılımlı muhalifler’ adı verilen silahlı grupların terör örgütlerden ayrılmaları konusunda pratik adımların yakın süre içinde tam bir şekilde koordine edilmesi gereğini vurguladığını kaydetti.

Lavrov aynı zamanda Kazakistan’ın başkenti Astana’da Suriye’deki krize BMGK’nin 2254 sayılı kararı kapsamında siyasi çözüm bulma amaçlı olarak Suriyeliler arasında görüşmelerin başlatılması hazırlıklarını da ele aldı.

BMGK’nin 2015 yılının Ocak ayında çoğunluk oyla onayladığı 2254 sayılı karar; Suriyelilerin herhangi bir dış müdahale olmaksızın kendi geleceklerini ve yönetimlerini kendileri belirlemelerinin yanı sıra terör örgütlerin siyasi sürece hiçbir şekilde dahil edilmemeleri gereğini öngörüyor.
Öte yandan Lavrov bugün Moskova’da basın mensuplarına yaptığı açıklamada; son olarak Türk ve İranlı partnerleriyle Moskova’da Suriye konusunda bulunduğu temasların ortak bir beyan üzerinde anlaştıklarını belirtti. Lavrov beyanın, Suriye hükümeti ve muhalefet arasında anlaşmanın sağlanması üzerinde ortak çalışmaların yapılmasını öngördüğüne dikkat çekerken, 3 devletin de bu anlaşmaya katkı sağlamaya çalıştıklarını söyledi.

Lavrov; Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması, laik ve egemen bir devlet olarak kalması gereğinin Rusya, İran ve Türkiye tarafından desteklendiğinin altını çizdi.

ABD’nin yeni idaresi ile ikili ve uluslar arası meselelerde olumlu ilişkilerin olması temennisinde bulunan Lavrov; yeni idarenin göreve başlaması öncesinde bu ilişkilerin nasıl olacağı konusunda tahmin yürütmenin doğru olmayacağına işaret etti. Lavrov, fakat Washington idaresinin olumlu yaklaşması durumunda sadece ikili değil, uluslar arası meselelerin de çözümünde gayet önemli adımlar atılabileceğini kaydetti.