NEW YORK – Suriye’nin BM’de Daimi Temsilcisi Beşşar el Caferi, İsrail’in Golan topraklarını işgal etmeye, işgal altındaki Filistin topraklarındaki doğal kaynakları sömürmeye ve Suriye’de ve Golan ile ayrım bölgesinde bulunan silahlı terör gruplarını destekleyerek yaşanmakta olan krizi alevlendirmeye devam ederek bölgenin güvenlik ve istikrarı için tehdit unsuru olmayı sürdürdüğünü dile getirdi.
BM Genel Kurul 71. Dönem Toplantısı Kapsamında düzenlenen Ekonomi 2. Komisyonu toplantısında bir konuşma yapan Caferi; birçok toplum ve halk için sürdürülebilir kalkınma sağlamasının yönteminin, öncelikle ortak faaliyetler içinde bulunma ve toplumların radikalizm-şiddetten arınarak barış ve huzur içinde yaşamaları olduğunu ifade etti.
İsrail İşgali Bölgede Yok Edici Bir Tehdit Unsuru Teşkil Ediyor
İsrail işgalinin Golan ve Filistin topraklarında bulunan doğal kaynakları sömürmeye ve onlara zarar vermeye devam ettiğinin altını çizen Caferi; İsrail’in Suriye’de bulunan silahlı terör gruplarını desteklemek aracılığıyla yaşanmakta olan krizi alevlendirmeye ve süresini uzatmaya devam ederek çatışmaların büyümesine sebep olduğunu ve bölge güvenliği ve huzuru için ciddi bir tehdit etmeyi sürdürdüğünü beyan etti.
Caferi; doğal kaynakları sömüren, altyapıyı tahrip eden, kültürel mirasa saldıran, kalkınmayı engelleyen ve bölgenin toplumsal dokusunu parçalamaya çalışan İsrail işgalinin bölge toplumları ve halkları için sadece güvenlik ve istikrarı tehdit eden bir unsur olmak dışında ekonomiyi, bütün bileşenleriyle toplumu, tabii kaynakları ve kültürel miras için yok edici bir tehdit unsuru teşkil ettiğini vurguladı.
Bütün devletlerin böylesi bir tehdide karşı ciddi bir şekilde önlem alması ve tutum geliştirmesi gereğine dikkat çeken Caferi; bu kapsamda Güvenlik Konseyinin terörün ve silahlı terör gruplarının direk ya da dolaylı şekilde finanse edilmesine ilişkin kararlarının tam olarak uygulanması ve herkesin üstüne düşen sorumluluğu yerine getirmesi gereğini dile getirdi.
Tek Taraflı Sert Yaptırımların Suriyelilerin Yaşamsal Alanlarına Olumsuz Etkileri Oldu
Bölgede kimi devletlerin hükümetlerine siyasi baskı uygulamak amacıyla uygulanan tek taraflı sert ekonomik yaptırımların halkların yaşamlarına ve yaşamsal alanlarına olumsuz etkileri olduğuna değinen Caferi; BM’nin Suriye’de Mukim Temsilcisi ve Batı Asya Ekonomik ve Sosyal Konseyi’nin (ESCWA) geçtiğimiz günlerde hazırlamış olduğu raporda ABD ve Avrupa Birliğinin Suriye’ye karşı uyguladığı tek taraflı sert ekonomik yaptırımların Suriye halkının hayati öneme sahip alanlarına olumsuz etkilerde bulunduğuna dikkat çekildiğini aktardı.
Tek taraflı sert yaptırımlar sonucunda suriyede gıda eksikliği ve sağlık hizmetlerinde gerileme gibi sorunların yanı sıra insani yardım ve gıda dağıtımı faaliyetlerinin felç olduğunu dile getiren Caferi; bugünün koşullarında 2030 sürdürülebilir kalkınma projesinin hedeflerine ulaşması için her şeyden önce tek taraflı ekonomik yaptırımların reddedilmesi ve bu yaptırımların son bulması gereğini belirtti.
2030 Yılı Sürdürülebilir Kalkınma Projesi Komisyonunun, siyasi- güvenlik gelişmelerinden ve özellikle de dünyanın tanık olduğu terör, radikalizm ve istikrarsızlık tablosundan soyutlanmış bir şekilde adım atmasının mümkün olmadığına işaret eden Caferi; maruz kalınacak daha büyük meydan okumalara karşı durabilmek için soyut görüşlerden somut gerçekler aşamasına geçilmesi gerektiğini beyan etti.
R.M.