Siyasi Körlüğe Neden Oluyor (video)

CENEVRE – Birleşmiş Milletlerin Cenevre’deki ofisinde Suriye temsilcisi Büyükelçi Hüsamettin Ala mevcut tüm verilerin, geçen Cumartesi günü Deyrezzor kırsalı Serda Dağında Suriye ordusunun bir mevkiine düzenlenen Amerikan saldırısının daha önceden planlanmış kasıtlı bir saldırı olduğunu kanıtlamakta olduğunu belirtti.

İnsan Hakları Konseyinin 33. Devre toplantıları çerçevesinde bugün BM’nin Cenevre’deki ofisinde düzenlenen Suriye konulu uluslar arası soruşturma toplantısında okuduğu beyanda Ala; saldırının ayrıca ABD komutasında teşkil edilen ve bünyesinde IŞİD gibi daha başka terör örgütlerin teşkil edilmesine büyük katkılar sağlayan devletleri barındıran uluslar arası koalisyonun gerçeğini deşifre ettiğini ifade etti. Ala gayrı meşru sayılan bu koalisyonun IŞİD ile savaşma yerine bu radikal terör örgütü ile işbirliği ve koordinasyon içinde olduğunu kanıtladığını söyledi. Koalisyonda yer alan bir kısım devletlerin Suriye ve daha başka devletlerde IŞİD’e temin ettikleri muhtelif tür desteğin artık herkes tarafından bilindiğine vurgu yapan Ala; İsrail’in de güneyde Nusra Cephesi ve müttefikleri diğer terör örgütlere desteğine ışık tuttu.

ABD’nin bu son saldırısından önce de Suriye’de altyapı ve hizmet kurumlarına ilaveten ekonomik kurumları bombaladığına dikkat çeken Ala; bu saldırılarda Suriye halkının kamu mülklerinde yüzlerce milyon zarar meydana geldiğine ve çok sayıda masum sivil insanın kurban gittiğinin altını çizdi. Ala buna örnek olarak ABD ve Fransız savaş uçaklarının geçen Temmuz ayında Halep kırsalında bulundukları bir operasyonda 120 insanın can verdiği ve yüzlercesinin de yaralandığını hatırlattı.

Uluslar arası soruşturma komitesinin tüm bu gerçekleri göz ardı ettiğine ya da sadece kısaca değindiğine vurgu yapan Ala; Suriye’ye yönelik beş yıldan fazla süredir devam eden evrensel savaşta dünyanın muhtelif yerlerinden toplanıp kimi devletlerin desteği ile Suriye’ye gönderilen yabancı teröristlerin de görmezden gelindiğine dikkat çekti. Ala Suriye’de on binlerce yabancı teröriste ‘Suriyeli muhalifler’ ya da ‘mutedil muhalifler’ adını veren uluslar arası kimi raporların mantık, güvenilirlik ve geçekten tamamen uzak olduğunu, amacın dünya kamuoyunu kandırmakla birlikte Suriye hükümetine baskı yapıp terör ve kanların akıtılmasının devam etmesini sağladıklarını vurguladı.

Ala; Türkiye, Suudi Arabistan, Katar, Fransa, İngiltere ve ABD’nin 2012 – 2014 yılları arasında oldukça yüksek meblağlarla satın aldıkları silahların Suriye’de BMGK’nin uluslar arası terör örgütleri listesinde yer alan örgütler dahil muhtelif isimler altında faaliyet gösteren terör örgütlere gönderildiğinin muhtelif medya kaynakları, remi belgeler ve istihbarat raporlarında kanıtlanmış olduğuna dikkat çekti.

Avrupa dahil birçok ülkede radikal teröristleri örgütleyip Suriye’ye gönderme olaylarına ilişkin çıkan belgelere de dikkat çeken Ala; soruşturma komitesinin tüm bu gerçekleri görmezden gelmelerinin mantıksızlığına dikkat çekti. Ala komitenin Suriye ve halkının dostları olduklarını iddia ettikleri bir zamanda IŞİD ve daha başka radikal terör örgütlere her türlü desteği temin eden kimi devletlerin öne sürdükleri iddialardan ibaret rapor hazırlamasının u raporların güvenirliğini sarstığını belirtti.

Soruşturma komitesinin raporunda Suriye’ye gönderilen ilk yabancı terörist grubunun 2010 yılında olduğuna dikkat çekmesinin raporda en doğru mevzu olduğuna dikkat çeken Ala; bunun Suriye’de olayların başlamasından önce kimi devletler tarafından yapılan planları net bir şekilde deşifre ettiğini söyledi.

Ala soruşturma komitesinin, Suriye ve halkına düşman kimi devletlerin dayatmaları altında olmasının siyasi körlüğe neden olduğunu, bu platformun Suriye’ye baskı ve dayatma platformuna dönüşmesine yol açtığının altını çizdi.

https://www.youtube.com/watch?v=-Q6qE49Aiu8