Suriye Arap Haber Ajansı – SANA Suriye Arap Haber Ajansı – SANA
NEW YORK – Suriye’nin BM’de Daimi Temsilcisi Beşşar el Caferi; silahlı terör gruplarına kitlesel imha silahlarının ulaştırılmasının önlenmesiyle ilgili 1540 nolu kararın uygulanmasında hala ciddi açıklar bulunduğunu ifade ederek bu terör gruplarına kimyasal silah ve kimyasal silah üretiminde kullanılacak malzemelerin temin edilmesinde suç ortaklığı olan Güvenlik Konseyi üyesi devlet ve hükümetler bulunduğunun altını çizdi.
Güvenlik Konseyinin 1540 nolu karara ilişkin toplantısında bir konuşma yapan Caferi; 1540 nolu kararın ihlal edilmesinin ne yazık ki Suriye’de silahlı terör grupların birçok bölgede asker ve sivillere karşı kimyasal silah kullanması sonucunu getirdiğine dikkat çekti. Caferi silahlı terör gruplarının kimyasal silah edinmesinde bölge devletleri ve Arap rejimlerin de suç ortağı olduğunu yineledi.
Şam kırsalı Doğu Ğuta Bölgesinin Havş el Fara bölgesinde varlık gösteren silahlı terör gruplarının Suriye ordusu askerlerine karşı 13 Haziran 2016 kimyasal içerikli bir bomba kullandıklarının tespit edildiğini belirten Caferi; ayrıca 2 Ağustos 2016 tarihinde de Halep’te Avamed Bölgesinde silahlı terör gruplarının kimyasal içerikli bombalarla düzenledikleri saldırı sonucunda sivil 6 vatandaşımızın şehit düştüğünü 20 vatandaşımızın da yaralandığını kaydetti.
Güvenlik Konseyinde üye kimi devletlerin kimyasal silahla saldırı düzenleyen terör gruplarını “mutedil muhalefet” olarak tanımlamakta ısrarlı olduklarına dikkat çeken Caferi; aynı devletlerin “mutedil muhalefet” olarak tanımladıkları bu terör gruplarına silah, finans, lojistik ve siyasi destek sunmaya devam ettiklerinin altını çizdi.
Caferi; silahlı terör gruplarının Türkiye toprakları üzerinden Sarin gazı dahil birçok kimyasal silah geçirildiğinin defalarca tespit edilmesine, bu konuda hazırlanan onca rapora ve Halep kırsalının Han el Asel Beldesinde teröristlerin 21 Ağustos 2013 tarihinde düzenledikleri kimyasal saldırıların arkasında bir kısım devletler bulunduğunun anlaşılmasına rağmen Güvenlik Konseyinin herhangi bir önlem ya da yaptırıma gitmediğine vurgu yaptı.
F.B. – R.H.
