Kimyasal Silah Desteği Yapan Türkiye Rejimi Görmezden Geliniyor

ŞAM – Suriye Birleşmiş Milletlere tabi Güvenlik Konseyi ve 2014/1540 sayılı karar kapsamında teşkil edilen komiteden Suriye ve tüm dünyada faaliyet gösteren terör örgütlerin kitle imha silahları ele geçirmelerini önleme ve terörü destekleyen devletlerden hesap sormada üstlerine düşen görev ve misyonu yerine getirme talebini bir kez daha vurguladı.

Suriye’nin BM’deki Daimi Temsilcisi Beşşar el Caferi BMGK’nin 1540 sayılı kararının hayata geçirilmesini kapsamlı bir şekilde tartıştığı oturumda terör örgütlerin kitle imha silahları temin etme ve vahşi hedeflerini hayata geçirme amaçlı olarak kullandıkları hala büyük açıklıkların bulunduğuna dikkat çekti.

Caferi BM’de üye kimi devletlerin uluslar arası terör örgütleri listesinde yer alan tekfirci teröristlere kimyasal silah temin etme veya bu silahların imalında kullanılan maddeleri temin etmede ciddi şekilde ulaştıklarına dikkat çekti. Bu devletlerin patrikte terörü desteklediklerine teorikte ise terörle mücadele iddialarında bulunduklarını belirten Caferi; IŞİD ve daha başka isimler altında vahşi eylemler gerçekleştiren terör örgütlerin sadece Suriye yada bölgeyi değil, tüm dünya ve halklarına karşı ciddi bir tehdit teşkil ettiklerinin altını çizdi.

Dolayısıyla bu terör örgütlere muhtelif tür destek temin eden devletlere karlı etkin caydırıcı icraatların alınması gereğine vurgu yapan Caferi; söz konusu devletlerin kimyasal silah temininde büyük yardımlarda bulundukları kanıtlarla tespit edilen teröristlerin Suriye’de sivil bölgelere ve askeri mevkilere karşı bulundukları kimyasallı saldırılara ışık tuttu.

Suriye’nin BM’deki daimi temsilcisi Caferi, Türkiye’deki rejimin IŞİD ve diğer terör örgütlere özellikle sarin ve klor gazları olmak üzere kimyasal silah elde etmedeki yardımlarının kanıtlarla tespit edilmesine rağmen BMGK’nin yanı sıra terörle mücadele ettiklerini öne süren devletler tarafından hiçbir ses çıkmadığını ifade etti. Suriye’nin bu bağlamda BM genel sekreteri ve BMGK başkanına kanıt belgeler içeren resmi mektuplar da gönderdiğine dikkat çeken Caferi; Suriye’nin bunun tehlikesine karşı bulunduğu tüm uyarıların görmezden gelindiğini söyledi.