Nadiren Sağlanan Bu Durum Bir Şeyin Delaletidir

NEW YORK – Suriye’nin Birleşmiş Milletlerdeki Daimi Temsilcisi Beşşar el Caferi; Suriye topraklarına saldıran Türkiye rejiminden hesap sorulmasını talep ederken, bu rejimin herkesi Suriye’de tırmandırmalara sürüklemeye çalıştığına dikkat çekti.

BM Güvenlik Konseyinin dün gece düzenlediği ve Rusya’nın Türkiye rejiminin Suriye topraklarına saldırılarının tartışılmasına davet ettiği oturum ardından basın açıklaması yapan Caferi; Türkiye’nin müttefikleri ve Suriye’ye yönelik yanlış politikasının gözetmenleri dahil olmak üzere tüm tarafların bu saldırılardan derin bir endişe duyduklarına vurgu yaptı. Caferi herkesin Türkiye’nin Suriye topraklarına saldırılarını düşmancı ve sorumsuz bir tutum olarak nitelendirdiklerini, uluslar arası kararlar ve BM misakına açık bir ihlal teşkil ettiğine dikkat çekti.

Bu şekilde toplu bir görüş birliğinin nadiren sağlandığına işaret eden Caferi; bunun belirli bir duruma işaret ettiğine vurgu yaptı.

Caferi Suriye’nin BM ve Güvenlik Konseyine; Türkiye rejiminin Suriye’de devlete ve halka karşı vahşi eylemlerde bulunan terör örgütlere desteğine ışık tutan yüzlerce resmi mektup gönderdiğini hatırlattı. Kanıtlarla destekli remi mektuplarda Türkiye rejiminin dünyanın her yerinden gelip Suriye’de IŞİD’e katılan binlerce tekfirciye verdiği desteğe dikkat çekildiğini ifade eden Caferi; aynı zamanda IŞİD’in milyonlarca dolar finans elde ettiği çalıntı petrol ticaretinde Türkiye rejiminin rolüne de vurgu yapıldığını söyledi.

Caferi Suriye’nin, Türkiye rejiminin bu saldırılarına cevap vermenin yanı sıra her türlü tazminat talep etme hakkını saklı tuttuğunu ifade ederken, teröre desteğini ve Suriye’ye yönelik ihlallerine son vermesine zorlanması için BM Güvenlik Konseyindeki çabalarını sürdüreceğini belirtti.

Türkiye’nin Suriye’ye saldırılarının yol açacağı tehlikenin tüm bölgeye yayılması ve hatta dünya güvenliğini tehdit etmesi yönünde uyarıda bulunan Caferi; Türkiye rejiminin herkesi bu kabusa sürüklemeye çalıştığının altını çizdi.

Caferi Suriye ordusunun IŞİD dahil terör örgütlere karşı sağladığı başarıların bu teröristlere beş yıldır her türlü desteği temin eden Türkiye rejimi ve müttefiklerine ciddi bir rahatsızlık verdiğinin altını çizdi. Bu tarafların düştükleri histerik durumda uluslar arası yasaklanmış her türlü silahı kullanma ahmaklığına sahip olduklarına dikkat çeken Caferi; teröristlerin daha önce Suriye’de kullandıkları sarin gazı ve kimyasal silahların temini ve geçişinde Türkiye rejiminin desteğini kanıtların BM ve Güvenlik Konseyine takdim edildiklerine işaret etti.

Birkaç gün önce medyada başlatılan hırçın hamlede öne sürülen yalanlar konusunda ise Caferi; İdlib’te bombalanan hastanenin ABD komutasındaki uluslar arası koalisyon uçakları tarafından bombalandığına dair Suriye’nin elinde kesin bilgiler bulunduğunu vurguladı. Caferi, fakat terörü destekleyen devletler ve yandaş hamlelerinin daha önce de olduğu gibi bunun sorumluluğunu Suriye hükümeti ve terörle mücadelede etkin ve güçlü bir destek veren Rusya’ya suçlamalarda bulunduklarını söyledi. Caferi her şeye rağmen bombalanan hastanenin Fransa istihbaratının bir parçası olan Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü tarafından Suriye hükümetinin haber ve onayı olmadan Suriye’ye geçirildiğini ifade ederek, dolayısıyla meydana gelenlerin sorumluluğunun tamamen onlara düştüğünü belirtti.

Irak’ın tutumu konusunda ise Caferi; iki ülke ve halkının aynı düşmana karşı savaştıklarını, Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar’ın destekledikleri teröre ortak mücadele verdiklerine dikkat çekti.

Ateşkesin bu haftanın sonunda ilan edilmesi konusunda ise Caferi, bunun daha uzun bir süre alacağını belirtti. Caferi ateşkes konusundan söz edenlerin bunun yerine teröre desteğin kesilmesine odaklanmalarının daha doğru olacağını ifade etti.