ŞAM – Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanlığı Türkiye’de Erdoğan rejimine tabi güçlerin Suriye topraklarını top ateşine tutmaları konusunda BM genel sekreteri ve Güvenlik Konseyi başkanına eş iki resmi mektup gönderdi.
Bakanlık mektubunda Türkiye rejimi güçlerinin Suriye topraklarına ağır toplarla saldırmasının, bölge halklarını tehdit eden teröristlere açık ve net bir destek sayılmasının yanı sıra ordu birliklerimiz karşısında ağır kayıplarla çöken morallerini yükseltme hedefi taşıdığının altını çizdi.
Erdoğan rejimi güçlerinin 13 Şubat Cumartesi günü öğleden sonra saatlerinden itibaren Suriye topraklarında Suriyeli Kürt vatandaşların bulundukları bölgeler ve Suriye ordusunun mevkilerini ağır top ateşine tuttuklarını belirten bakanlık; savunmasız sivil vatandaşların yaşadığı Merinaz, Malikiye, Mennig, Ayn Dakna ve Bazibağ köylerini de top ateşine tuttuklarını ifade etti.
Bakanlık Erdoğan güçlerinin düşmancı saldırılarının; Suriye ordusunun kendi topraklarında teröre karşı sağladığı başarılar ve teröristleri büyük kayıplara uğratmalarından duydukları rahatsızlıkla beş yıldır destekledikleri çokuluslu tekfirci teröristlerin çöken morallerini yükseltmekle birlikte onara destek amacı taşıdığının net bir şekilde ortada olduğunun altını çizdi.
Aynı gün içinde duşka ve 14,5 mm kalibreli ağır makineli silahlarla donatılmış 4X4 çeker 12 pikap aracının Bab el Selame sınır kapısından girip Suriye topraklarını ihlal ettiklerine de dikkat çeken bakanlık; bu araçlara bir kısmı Türk güçlerinden ve kiralık Türklerden oluşan 100’den fazla silahlının bulunduğuna vurgu yaptı. Bakanlık Suriye’nin Ezaz Bölgesinde teröristlere muhtelif tür lojistik ve askeri desteğin devam ettiğine de dikkat çekti.
Türkiye rejimi ve güçlerinin bu saldırılarına eş zamanlı olarak rejim başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun Türkiye’nin Suriye’de Nusra Cephesi, Şam Cephesi, Ahrar el Şam ve Kaide Örgütüne tabi daha başka terör örgütlerine desteğini sürdüreceğini aleni bir şekilde ilan ettiğine vurgu yapan bakanlık; bu açıklamaların Türkiye rejiminin uluslar arası terör örgütleri listesinde yer alan örgütlere desteğinin yanı sıra BM Güvenlik Konseyinin terörle mücadeleye ilişkin kararlarına açık ve net bir ihlal teşkil ettiğinin de altını çizdi.
Bakanlık Suriye’nin, daha önce Cenevre görüşmelerini sabote eden Erdoğan rejiminin, bu davranışlarıyla yine Cenevre görüşmelerinin yeniden başlatılmasını engellemeye çalıştığı yönünde uluslar arası toplumun dikkatini çekmek istediğini vurguladı.
Suriye Arap Cumhuriyetinin terörle mücadeleye eş zamanlı olarak Türkiye rejiminin saldırı ve müdahalelerine karşı koyma hakkının saklı olduğunu vurgulayan bakanlık; bu meşru ve yasal hakkının yanı sıra saldırıların yol açtığı zararı karşılayacak tazminat isteme hakkına da dikkat çekti.
Saldırının Suriye’nin egemenliğine ve halkına karşı düşmancı bir saldırı niteliği taşıdığının altını çizen bakanlık; BM ve Güvenlik Konseyinden dünya barışı ve güvenliğinin korunmasında üstlerine düşen sorumlulukları üstlenmelerine, Türkiye rejiminin uluslar arası kararlara ihlalleri ve Suriye halkına yönelik suçlarına son vermelerini talep etti.