Suriye Arap Haber Ajansı – SANA Suriye Arap Haber Ajansı – SANA
Related Articles
NEW YORK – Suriye’nin Birleşmiş Milletlerdeki Daimi Temsilcisi Beşşar el Caferi; Suriye’deki kriz konusunda uluslararası tutumlarda bir değişim ve dönüşümün olduğu konusunda kuşkuya yer bırakmayan delil ve göstergelerin bulunduğunu belirtti.
Meyadin Televizyonu ile dün akşam bulunduğu mülakatta Caferi; bu değişim ve dönüşümün, Suriye ordusunun teröre karşı vatan ve halkını savunmada başarı ve kahramanlık göstermesinden kaynaklandığına dikkat çekti. Caferi aynı zamanda Suriye yönetiminin kriz idaresinde takdire şayan bir bilgelik, mantık ve diplomasiyle hareket etmesi sonucunda bu değişimin olduğunu ifade etti. Arap ve yabancı çok sayıda büyükelçi ve diplomatın Suriye’deki kriz ve Suriye yönetiminin ordu ve halkıyla mücadelesi karşısında şaşırdıklarına işaret eden Caferi; dolayısıyla BM platformları ve koridorlarındaki temaslarında tutumlarını değiştirdiklerini belirtti.
BM genel sekreteri Ban Ki-moon’un da tutumunu değiştirdiğine işaret eden Caferi; Ban’ın ilk kez iki gün önce ‘Suriye’de cumhurbaşkanı ve geleceğinin sadece Suriye halkı tarafından belirleneceğini’ söylediğine dikkat çekti. Caferi; Ban’ın kuşkusuz bu sözlerini Fransa ve ABD dışişleri bakanlarından aldığına işaret etti.
Tüm bunlara rağmen hala Suudi Arabistan, Katar ve Suriye’ye düşmanlıklarıyla bilinen kimi devletlerin BM koridorları ve uluslar arası platformlarda ortamı bulandırma ve provokasyon çabalarında bulunduklarına dikkat çeken Caferi; genel olarak uluslar arası toplumun tamamının bu devletlerin Suriye’deki rollerini ve amaçlarını artık net bir şekilde idrak etmeleriyle ‘oyun deşifre oldu ve artık herkes tarafından biliniyor’ ifadesini kulalndıklarını kaydetti.
Caferi; Avrupa Birliğinin Türkiye rejimi ve Türkiyeli aracıların vasıtasıyla IŞİD’in Suriye ve Irak’tan gasp ettiği petrol ve tarihi eserleri satın almakla Türkiye ile işbirliği içinde tekfirci teröre muazzam bir finans sağladığını, Güvenlik Konseyinin yedinci bent altında alınan kararlarına ek olarak BM misakına ciddi bir ihlal teşkil ettiğinin altını çizdi.
Sözlerine devam eden Caferi; Suudi Arabistan krallık rejiminin ardı ardına dördüncü yılda Suriyelileri hac farzından mahrum ettiğine işaret ederek; krallık ailesinin hac işlerinde kabenin kendi has mülkleriymiş gibi keyfi muamelede bulunduklarını belirtti.
Suriye hükümeti ve halkının dışarıdan dayatılacak hiçbir çözümü kesinlikle kabul etmeyeceklerini belirten Caferi; Suriye ve Suriyelilerin gemilerini karaya çıkarmak için doğru yolu bulma gücüne sahip olduklarını belirtti.
Caferi Suriye’nin; sıfır noktasına dönüş niteliğinde olmaması koşuluyla Cenevre III Konferansına katılmada hiçbir sakınca görmediğini ifade ederken, buna hazırlık olarak Moskova III görüşmelerine de gidebileceğini söyledi.
Rusya’nın Suriye’deki krize ilişkin rolü konusunda ise Caferi; Rusların herkesle temasta bulunma gücüne sahip olduklarını, başka ülkelerin egemenliğine ve BM misakına saygı duyma özelliklerine sahip olduğuna işaret etti. Caferi Moskova’nın, ABD, Avrupa ve müttefiklerinin Suriye konusundaki niyetlerinde açıklamalarından muhtelif olduklarını net bir şekilde gördüğünü belirten Caferi; bu devletlerin ‘IŞİD’e karşı savaş’ bahanesi altında Suriye’deki askeri müdahalelerinin düzeyini yükseltmeye çalıştıklarını bildiğine dikkat çekti.
Caferi; Suriye’de IŞİD’e karşı mücadelenin başarısız olması halinde bu terörün Rusya ve Çin tarafına yayılacağı gerçeğinin idrak edildiğine işaret ederken; dolayısıyla Rusya’nın Suriye’de askeri destek düzeyini yükselmekle ilgili soruya olumlu cevap verdi.
