Bu Devletler Halkların Haklarını ve Onurlu Yaşam İradelerini Gasp Ediyor

ŞAM – Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanlığı bugün İngiliz yetkililerin Suriye’deki durumlara ilişkin tırmanan düşmancı apaçık tutum ve açıklamaları konusunda BM genel sekreteri ve Güvenlik Konseyi başkanına eş iki resmi mektup gönderdi.

SANA’nın bir nüshasını aldığı resmi mektubunda bakanlık; dış politika yetkilileri dahil olmak üzere İngiliz yetkililerin Suriye’deki durumlara ilişkin apaçık düşmancı açıklamalarının tırmandığına dikkat çekti. Bakanlık bu açıklamaların İngilizlerin; BM misakı ve uluslar arası kararlar çerçevesinde kendi yetkileri yada uzmanlıklarına düşmeyen konulara müdahalelerini net olarak ortaya serdiğine vurgu yaptı.

Tüm bunların özellikle İngiltere ve Fransa olmak üzere Batılı kimi hükümetlerin uzun süren sömürü tarihlerine özendiklerini ortaya koyduğuna dikkat çeken bakanlık; bu devletlerin egemen başka devletlerin içişlerine müdahale etmekle birlikte dünya halklarını boyunduruklarına alma ve ulusal zenginliklerini sömürme amacıyla bir dizi asılsız bahanelerde bulunduklarının altını çizdi. Bakanlık söz konusu devletlerin kendi çıkarlarına hizmet edecek siyasi yönetimleri BM’de üye egemen ve bağımsız devletlere dayatmak için her türlü asılsız ve gerçek dışı bahanelere başvurduklarını belirtirken, bu hedeflerinde halkların haklarını, egemen ve onurlu bir yaşam sürdürüp kendi geleceklerini belirleme kararlarını gasp ettiklerini vurguladı.

Bakanlık resmi mektubunda Ortadoğu, Kuzey Afrika, Asya ve Güney Amerika halklarının İngiltere ve diğer batılı devletlerin ardı ardına gelen hükümetlerinin tarihteki sömürücü politikaları nedeniyle günümüze dek facialar yaşadıklarını belirtirken, Balfour Deklarasyonu ve Sykes-Picot Anlaşmasının da bu facialara bariz bir kanıt teşkil ettiklerine dikkat çekti.

İngiltere’nin tarih boyunca sömürdüğü ve parçaladığı devletler ve halklardan arata kalan bölümleri yine sömürmek ve daha çok parçalamak için elinden gelen her gayreti gösterdiğini belirten bakanlık; bu bağlamda edat olarak kullandığı terör örgütlere her türlü desteği temin etmek için tüm olanaklarını seferber ettiğine vurgu yaptı. Bakanlık İngiltere ve daha başka devletlerin kendi dar çıkarları uğruna Suriye başta olmak üzere birçok bölgede halkların barışını, güvenlik ve istikrarını eşi benzeri görülmemiş bir şekilde sabote ettiklerinin altını çizdi.

İngiltere’nin IŞİD dahil değişik adlandırmalar altındaki terör örgütleri için dünyanın muhtelif yerlerinden en azılı en tehlikeli elebaşlarını barındırıp eğittiğine dikkat çeken bakanlık; bunun en bariz örneklerinin ‘IŞİD’in Cellatı’ ‘İngiliz John’, ‘Ebu Kutada’, Ömer Abdürrahman ve daha başka onlarca azılı terör elebaşının bulunduğunu ifade etti.

İngiltere ve daha başka kimi devletlerin insan hakları, demokrasi, özgürlük, terörle mücadele ve benzeri iddialarının asılsız yalanlardan ibaret olduğunun günümüzde tamamen deşifre olduğuna ve maskelerinin düşürüldüğüne dikkat çeken bakanlık; İngiltere ve onun borazanını çalan diğer devletlerin nifak ve yalanlarının belgelerle kanıtlandığını ifade etti. Bakanlık İngiltere’nin Güvenlik Konseyine takdim ettiği 2015/641 sayılı belgenin içeriğine dikkat çeken bakanlık; İngiliz yetkililerin gizliden teröristlere destekleri haricinde açıklamalarıyla da destek verdiklerini ifade etti.

Bakanlık mektubunda aynı zamanda İngiltere yada başka devletin Suriye’nin dünyanın 100’den fazla devletinden gelen teröristlere karşı savaştığı ve terörle mücadelede üstün bir başarı sergilediğini inkar etmesinin mantıkla hiçbir ilgisi olmadığı gibi gerçeği değiştirmeyeceğini de vurguladı. Suriye’nin teröre karşı bu savaşında uluslar arası kararlar ve BM misakına tam bir bağlılık gösterdiğinin altını çizen bakanlık; bu kararlar ve misak çerçevesinde terörle gerçekten mücadele eden ve topraklarının halklarının korunmasına önem veren her devletin Suriye’nin terörle mücadeledeki ciddiyet ve meşruluğunu itiraf etmeleri gerektiğini belirtti.

Bakanlık mektubunda özellikle Güvenlik Konseyinde üyeyse ve başkalarına vaazda bulunmak isteyen herkesin ilk önce kendine vaaz vermesi ve bu vaazlarını pratiğe dökmesi gerektiğinin altını çizdi.

İngiltere hükümetinin 2011 yılında meydana gelen gösterilerde aldığı askeri ve güvenlik icraatlarını hatırlatan bakanlık; pratik ile açıklamalar arasındaki çelişkilere işaret etti.

Bakanlık resmi mektubunun sonunda; İngiliz yetkililerin bu açıklamalarının siyasi nifaklarını ve çifte standartlı tutumlarını apaçık deşifre eden kanıtlardan başka bir şey olmadığını ifade etti.

R.H.

Check Also

Lübnan’a Giden Bir Silah Kaçakçılığı Operasyonu Tartus’ta Engellendi

TARTUS (SANA) – Tartus Valiliği İstihbarat Teşkilatı, yasadışı yollarla Lübnan’a silah kaçırma girişimini engelledi. Tartus …