Suriye Arap Haber Ajansı – SANA Suriye Arap Haber Ajansı – SANA
Related Articles
NEW YORK – Suriye’nin BM’de Daimi Temsilcisi Beşşar el Caferi, Moskova sürecine paralel yeni süreçler başlatılmasının Moskova sürecini bulandırmayı ve Suriyeli-Suriyeli aşaması olarak nitelenen 3. Cenevre aşamasına ulaşılmasını engellemeyi hedeflediğini ifade etti.
Rusya Today Televizyonunda dün bir programa katılan Caferi, Kazakistan’da yaşanmakta olan hareketlenmenin ya da daha öncesinde Kahire’de yaşanan hareketlenmenin ve belki ilerde başka yerlerde de yaşanması olası benzer hareketlenmelerin sadece Suriyeli Muhalefeti destekleyen tarafları kapsadığını ve hükümet temsilcilerini kapsamadığını dile getirdi.
Buna karşılık Moskova’da düzenlenen toplantılarda Suriye hükümetini ve muhalefet kesimlerini temsil eden heyetler bulunduğuna dikkat çeken Caferi, Moskova’da düzenlenen toplantılar sonucunda ilk defa Suriye hükümeti ile muhalefetin üzerinde uzlaştığı bir Siyasi Durum Değerlendirmesi Belgesi oluşturulmuş olmasının büyük bir önem taşıdığını belirtti.
Cenevre 3 Konferansının başlı başına bir amaç olmadığının sadece diplomatik, siyasi ve Suriyeli-Suriyeli uzlaşma çalışmalarının taçlandırılmasından ibaret olduğunun altını çizen Caferi, başta Türkiye, Suudi Arabistan, Katar ve ABD olmak üzere bu süreci bulandırmak isteyen Arap ve uluslararası güçlerin varlık sebebinin sadece Suriyeli-Suriyeli uzlaşma görüşmeleri olmadığını ibraz etti.
Suriye Hükümetini dışlayarak atılan her adımın Cenevre 3 ve çözüm sürecini bulandırmaya hizmet edeceğini dile getiren Caferi, Suriye halkının kanının akıtılması suçuna karışan Arap, bölgesel ve uluslararası güçlerin Suriye’de çözüm sürecine hizmet eden bütün çabaların önünü kesen güçlerle aynı olduğunu beyan etti.
Caferi; Moskova Süreci ve Cenevre 3. Çalışmalarının bulandırılmasının; Suriye’ye askeri müdahale düzenlenmesi gerektiği açıklamaları yapan Suudi Arabistan rejiminin, “Silahlı Ilımlı Muhalefet” pespayesinin mucidi ABD’nin ve topraklarını-sınırlarını silahlı terör gruplarının eğitimi ve geçişine sunan Türkiye ve Ürdün’ün teröre sağladıkları silah, askeri eğitim ve lojistik desteğin siyasi yansıması olduğunu vurguladı.
Türkiye’de Eski Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Genelkurmay Başkanı ve İstihbarat Birimi Başkanının, terör çeteleri aracılığıyla Suriye’de Süleyman Şah Türbesine saldırı düzenleyerek Suriye’ye karşı askeri müdahale zemini hazırlama planları yaptıkları toplantının bant kayıtlarının sızdırıldığını hatırlatan Caferi, Recep Tayip Erdoğan’ın Suriye’de silahlı terör gruplarına gönderdiği silah yüklü kamyonların bir şanssızlık sonucu Türkiye Gümrük Güvenliği tarafından durdurulmasıyla ortaya çıkan skandal ve buna benzer onlarca skandalın unutulmaması gerektiğini ibraz etti.
Birçok devletin Suriye iktidarının iki aylık sürede yıkılması hayalleri üzerine kurdukları planların 4 yılı aşkın bir süredir devam eden Suriye direnişi sonucu hezimete uğradığını ifade eden Caferi, Suriye direnişinin bütün dünyaya ulusal bağımsızlık ve egemenlik dersi verdiğinin altını çizdi.
F.B.
