Suriye Arap Haber Ajansı – SANA Suriye Arap Haber Ajansı – SANA
BAŞKENTLER – Suriye’nin Arap Birliği toplantılarına yeniden katılma kararından bu yana, 19 Mayıs’ta Suudi 
Arabistan’ın Cidde kentinde yapılacak 32. Arap Zirvesi’nde Suriye’nin varlığına dikkat çekildi.
Arap gözlemciler ve politikacılar bu içeriği ve Suriye’nin katılımının önemini vurgulamaya devam ettiler. Suudi Arabistan’dan akademik ve siyasi analist Halid Batarfi, “SANA”ya yaptığı açıklamada, ‘’Araplar, bu yıl Arap zirvesinde Arap saflarının yaralarının iyileşmesine ve uyumunun sağlanmasına ve Arap ulusunun maruz kaldığı tüm komplolara karşı koyma kabiliyetine katkıda bulunacak olan Suriye’nin varlığını bekliyorlar.’’ dedi.
Batarfi ayrıca, bugün Suriye’nin, Arap ülkelerinden gelen kardeşleriyle birden fazla kriz ve kronik sorunla karşı karşıya olan Arap saflarında doğal yerinde olduğunu ve bunların en önemlisi Filistin davası olduğunu belirterek, bu krizlerle yüzleşmenin güçlü bir birleşik Arap pozisyonu gerektirdiğini vurguladı.
Suudi gazetesi Al-Riyad’ın medya danışmanı ve yazarı Dr. Halid El Haddur, ‘’Arap varlığına ve katılımına müdahil bir ülke olduğu için Suriye’nin ağırlığı ve jeopolitik önemi var. Bu nedenle bugün Suudi Arabistan’ın Cidde şehrinde yapılacak Arap zirvesinde dikkatleri Suriye çekiyor. Katılımı, Arap saflarını birleştirmek ve ortak işbirliği yapmak ve geçmiş krizleri tüm yönleriyle aşmak için bölgede yeni bir hareketi temsil edecek.’’ dedi.
El Haddur , Suudi Arabistan Krallığı’nın sözde “Arap Baharı”nın neden olduğu trajedilerin ardından her zaman Arap anlaşmazlığını iyileştirmeye çalıştığına dikkat çekerek, Suudi Arabistan’ın bugün Arap ve komşu ülkelerle uzlaşmaya 
yönelik yeni bir yöne öncülük ettiğine işaret etti.
Iraklı yazar ve akademisyen Dr. Ahmed El Cebbur ise, Arap bölgesinin şu anda tüm ülkeleri arasında ortak çaba ve işbirliği gerektiren birçok güvenlik, ekonomik ve siyasi zorluklara tanık olduğunu belirtti.
El Cunnur Ayrıca, ‘’Suriye, bölgedeki başlıca ve etkili Arap ülkelerinden biridir ve bu nedenle Arap Devletleri Ligi’ne ve Arap zirvelerine katılmaması, Birliğin amaç ve görevlerinin etkili bir şekilde gerçekleştirilmesini etkilemektedir.’’ dedi.
Ekonomik açıdan, El Cebbur, birçok Arap ülkesinin büyük ölçüde Suriye ekonomisine bağlı olduğuna ve bu nedenle Suriye’nin Arap dünyasındaki varlığının Arap ülkeleri arasındaki ekonomik işbirliğinin güçlendirilmesine katkıda bulunacağına dikkat çekti.
BAE yazarı Ahmed İbrahim kendi adına şunları söyledi: ‘’İşte deprem felaketinden yeni çıkmış, terör savaşından göğüs germiş Suriye normal konumuna dönüyor ve bir Arap milliyetçisi olarak kalmaya karar verdiğini doğrulamak için Arap Ligi toplantılarına katılımına devam edecek.’’
İbrahim, Suriye’nin muazzam insan enerjisine ve büyük bir servete sahip olduğuna ve lanet olası savaş makinesinin yok ettiği şeyi yeniden inşa etmek için istikrar ve destekten başka hiçbir şeye sahip olmadığına işaret ederek, Suriye halkının yıllarca süren savaş ve kuşatmadan sonra refah ve istikrarın tadını çıkarabilmesi için tam Arap ekonomik desteğinin önemini ve gerekliliğini vurguladı.
Tunus’tan Arap Milliyetçi Listesi’nin bir üyesi olan Salih Badruşi, Suriye’nin Arap ve bölgesel siyasi meselelerle ilgilenenlerin ilgi odağı haline geldiğini gördü.
Badruşi ayrıca, ‘’Suriye, tarihte eşi benzeri olmayan bir küresel savaş yürütme konusundaki kararlılığı ve deneyiminden bir varlık kazanmıştır.’’ dedi.
Badruşi, ‘’ Suriye, Arap sokağından hiçbir zaman eksik olmadı, geri dönüş çağrısı yapan Arap halklarının kalplerinde ve vicdanlarında yer etti. Biz Arap vatandaşları olarak, (Yıkım Pınarı)’nın getirdiği karanlık atmosferde sebatı tek ışık noktası olan Suriye ile gurur duyuyoruz ve onun kararlılığından zafer esintileri alıyoruz ve ulusal değişmezleri ihmal etmiyoruz.” ifadelerini de kullandı.
R.M
