Suriye Arap Haber Ajansı – SANA Suriye Arap Haber Ajansı – SANA
NEW YORK- Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanı Dr. Faysal Mikdas, herkesin Birleşmiş Milletler Antlaşmasının ilke ve hedefleri çatısı altında çalıştığı yeni bir çok kutuplu dünya düzeninin inşa edilmesi gerektiğini vurgulayarak, Suriye’ye karşı savaşın, daha geniş bağlamında, Batı’nın dünya üzerindeki kontrolünü sürdürme girişimlerinin bir parçası olduğuna işaret etti.
Mikdad, Suriye’nin bugün Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 77. oturumu öncesi yaptığı konuşmada: ‘’Savaşların ve çatışmaların ve uluslararası barış ve güvenliğe yönelik tehditlerin arttığı, terörizm ve kaosun yayıldığı, küresel ekonomi ve gıda güvenliğinin risk altında olduğu ve iklim değişikliğinin hızlandığı uluslararası düzeyde hassas ve tehlikeli durumlarda buluşuyoruz. Tüm bunların, bazı ülkelerin kendi hegemonyalarını diğer ülkelere dayatma, kaynaklarını ve zenginliklerini yağmalama ve dar gündemlerine ulaşma çabalarının bir sonucu olarak ortaya çıkması dikkat çekicidir’’ dedi
Mikdad ayrıca, ‘’Bu ülkeler (demokrasi yaymak ve insan haklarını korumak) bahanesiyle savaşlar açıp başkalarının topraklarını işgal ettiler ama gerçekte ülkeleri yok ettiler, birçok masum insanı öldürdüler ve bizim bölgemizde yaşananlar bunun bir örneğidir’’ sözlerine ekledi.
Mikdad, Suriye’nin bu sefil gerçekliğe karşı tetikte olduğu için, tarihin bu belirleyici ve hassas anında, bizim ve gelecek nesiller için daha iyi bir şimdi ve geleceği garanti edecek şekilde doğru kararı almaya çağırdığını kaydederek, Suriye’nin bu çağrıda, Suriye’ye karşı savaşın, daha geniş bağlamında, Batı’nın dünya üzerindeki kontrolünü sürdürme girişimlerinin bir parçası olduğunu belirtti,
Bakan Mikdad, bölgemizde barış ve istikrarı sağlamayı umarken, İsrail’in Filistin topraklarına yönelik katliamlar yaparak ve askeri saldırganlığını tırmandırarak bölgeyi benzeri görülmemiş gerilim ve istikrarsızlığa iten uygulamalarına daha fazla tanık olduğumuzu açıkladı.
Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanı, işgal altındaki topraklarını özgürleştirme ve başkenti Kudüs olan tüm topraklarında bağımsız ve egemen bir devlet kurma ve Filistinli mültecilerin haklarını garanti altına alma mücadelesinde Suriye’nin kardeş Filistin halkının yanında olduğunu yineledi.
Mikad, 1967’de Suriye’deki Golan’ı işgalinden bu yana İsrail’in, insan hakları ve uluslararası insancıl hukukun en iğrenç ve sistematik biçimlerini, ağır ve sistematik ihlallerini işlemeye devam ettiğine işaret ederek, kendilerini uluslararası insancıl hukukun ve insan hakları hukukunun koruyucusu olarak konumlandıran bazı ülkelerin İsrail’in bu tür uygulamalarına devam eden desteğinin veya sessizliğinin onları bu suçlara ortak kıldığını öne sürdü.
Mikdad, işgal altındaki Suriye Golan’ın her Suriyeli’nin kalbinde olduğunu ve onu 4 Haziran 1967 hattına kadar tamamen iade etme hakkımızın sabit olduğunu ve pazarlığa veya baskıya tabi olmadığını da vurguladı.
Bakan Mikdad, Suriye topraklarındaki herhangi bir yasadışı askeri varlığın uluslararası hukuka ve Birleşmiş Milletler antlaşmasına aykırı olduğunu ve derhal ve koşulsuz olarak sona ermesi gerektiğinin altını çizerek, terörle çeşitli biçim ve kollarda mücadele etmek ve kökten ortadan kaldırmak ancak Suriye devleti ile işbirliği ve koordinasyon içinde yapılabilacağını vurguladı.
Mikdad ayrıca, Suriye devletinin sahadaki insani durumu iyileştirmek, terörizm tarafından tahrip edilenleri yeniden inşa etmek ve mültecilerin geri dönüşünü kolaylaştırmak için büyük çaba sarf ettiğini ve ihtiyacı olanlara insani yardımın ulaştırılmasını iyileştirmek ve geliştirmek için Birleşmiş Milletler’e tüm imkanları sağlamaya ve Güvenlik Konseyi’nin 2642 sayılı Kararında öngörülen erken kurtarma projelerini uygulamaya istekli olduğunu kaydetti.
