ŞAM – Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanı Dr. Faysal Mikdad, Suriye’nin tüm dünya adına küresel terörle mücadele ettiğini, beşeri, ekonomik ve sosyal enerjilerinden eşi görülmemiş bedeller ödediğini belirterek, Birleşmiş Milletler’in terör mağdurlarına yardım etmek için yaptığı planlara rağmen Suriye’nin terörle mücadele ve terör mağdurlarına ve ailelerine destek için herhangi bir destek görmediğine, bunun yerine Suriye halkının tamamının terörü destekleyen veya destekçilerine ve finansörlerine göz yuman ülkelerce dayatılan bir ekonomik kuşatmaya maruz kaldığına dikkat çekti.
Mikdad New York’taki Birleşmiş Milletler Genel Merkezi’nde düzenlenen Terör Mağdurları Küresel Konferansı’nın açılışında video aracılığıyla yaptığı konuşmada şunları söyledi: ” Terör mağdurlarının haklarını ve ihtiyaçlarını tanımak için Birleşmiş Milletler tarafından onaylanan kararları, planları ve stratejileri uygulamaya yönelik çabalarımızı, performansımızı ve bağlılığımızı değerlendirmek, terörizm ve ayrımcılık veya seçicilik olmaksızın onları ekonomik, sosyal ve psikolojik olarak desteklemeye çalışmak için toplanmış bulunmaktayız” diyerek, bu toplantıların nihayetinde uluslararası toplumun bu güne kadar devam eden, dünyadaki güvenlik ve istikrarı tehdit eden, yok eden ve tehdit eden terörizm kurbanları mağdurlarına yönelik pratik ve verimli çıkarlarını yansıtması gerektiğine dikkat çekti.
Mikdad, Suriye’nin en sert, en şiddetli ve en barbar terör saldırılarından birine maruz kaldığını, (IŞİD), (El Nusra Cephesi), (El Kaide) ve diğer terör örgütlerine karşı verdiği savaşında şehit, yaralı ve sakatlık olarak dahil on binlerce kurbanın yanı sıra milyonlarca insanın yerinden edilmesine, yapıların, altyapı ve kamu ve özel mülkiyetlerin yıkılmasına maruz kaldığını, bugün de çarpıcı toplumsal istikrarın ve vatandaşların güvenlik ve refahının yanı sıra, dünyada hiçbir ülkenin tek başına kaldıramayacağı korkunç ekonomik kayıplar yaşadığına işaret etti.
Mikdad, BM’in terör mağdurlarına yardım alanında belirlediği plan ve stratejilere rağmen Suriye’nin bugüne kadar ne terörle mücadele alanında ne de mağdurlarına destek alanında aileleri ve hayata yeniden entegrasyonda yeteneklerini geri kazanmalarına yardımcı olmada önemli bir destek almadığına bilakis, Suriye’deki terör mağdurları ve aslında tüm Suriye halkı, terörü desteklemeye katkıda bulunan veya destekçilerine ve finansörlerine göz yuman ülkeler tarafından empoze edilen eşi görülmemiş bir ekonomik kuşatmaya maruz kaldığına dikkat çekti.
Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanı, Suriye’nin tüm dünya adına küresel terörle mücadele ettiğini ve beşeri, ekonomik ve sosyal enerjilerinden eşi görülmemiş bedeller ödediğini ve bugün zaten tükenmiş olan ulusal program ve kaynaklarını yatırıma ve harekete geçirmeye çalıştığını, vatandaşlarına, özellikle de terör mağdurlarına ve ailelerine, temel yaşam ve esenlik haklarını geri kazandırmak için yardım etmek için elinden geleni yaptığını vurgulayarak, Suriye’nin, terör mağdurları ve aileleri için mümkün olan kararlılık ve insan onuruna yakışır bir yaşam sağlamak için hükümet kurumları ile sivil toplum kurum ve kuruluşları arasında verimli bir ulusal ortaklık oluşturmayı başardığını belirtti.
Mikdad, terör örgütlerinin suçlarına bu kadar uzun süre katlanan ve acı çeken Suriye halkının, uluslararası toplumun onların yanında durmasını ve Batı’nın zorlayıcı ekonomik yaptırımlarına son vermek, kendilerine uygulanan yaptırımlarda ve terör kalıntılarını desteklemeye devam eden, Suriye halkının petrol, gaz, buğday ve pamuk gibi zenginlikleri, onlardan mahrum edilmek için yağmalayan yasadışı yabancı güçlerin topraklarından çıkarılmasında bir sınır koyulması gerektiğini ve Batı’nın zorlayıcı ekonomik ekonomisine son vermek için sürdürülebilir kalkınma ve erken iyileşme haklarını desteklemesini hak ettiğini vurguladı.
Mikdad, terörizmin küresel bir fenomen olarak yayılmasına yol açan, bunların başında yoksulluk, açlık, işgal, askeri güç kullanımı, aşırılıkçılığa karşı sessiz kalma ve onu destekleyen herkesin karşı karşıya gelmemesi, siyasi nedenlerle ve haksız gündemler için halkların güven, istikrar ve refahına karşı bir silah olarak desetkleyenlerin tamamında hesap sorulması başta olmak üzere, terör mağdurlarının haklarına saygı duymanın ve haklarını korumanın, gerçek nedenleri ve faktörleri ele alarak başlaması gerektiğine dikkat çekti.