ŞAM – Cumhurbaşkanı Beşşar Esad bugün mübarek Ramazan ayı vesilesiyle Şam’da üst düzey İslam alimlerinden oluşan bir heyeti Vakıflar Bakanı Dr. Muhammed Abdulsettar el Seyyid’in huzurunda kabul etti.
Tartışma, dini müessesenin rolü ve kimileri tarafından inançla çelişen imalarla öne sürülen kavram ve terimler ile din alimlerinin terminolojiyi dinin özüne ve amaçlarına uygun şekilde benimsemelerinin önemi üzerinde odaklandı.
Bu bağlamda Cumhurbaşkanı Esad, yenilenme ve din reformu kavramlarının doğru kavramına atıfta bulunarak, Suriye’deki din kurumu alimlerinin bu kurumun geliştirilmesinde önemli aşamalardan geçtiğini ve alimlerin toplumun reformuna doğrudan katkıda bulunan zamanın uzun dönemlere nüfuz eden yanlış anlamaların düzeltilmesinde önemli aşamalardan geçtiğini vurguladı.
Başkan Esad, yenilenme teriminin derin kavramının, Kur’an-ı Kerim’in her yaş ve koşul için olduğu ilkesine dayanarak, bilimden elimizden geldiğince derinlemesine araştırma yeteneğimize bağlı olduğunu varsaydı.
Cumhurbaşkanı ayrıca, tüm milletin ve toplumun yararına olan daha geniş fikirlerin sunulması gerektiğini dikkate alarak şura ilkesinden bahsederek, Allah’ın indirdiği din öğretilerine geri dönmenin ve yasamanın yani Kuran-ı Kerim ve Hadis-i Şerif olan birincil kaynağına geri dönmenin önemini vurgulamıştır.
Cumhurbaşkanı Esad, İslam dünyasındaki dini kurumların ideolojik açıdan çok büyük ve çok hızlı zorluklarla karşı karşıya olduğunu, özellikle entelektüel savaşla karşı karşıya olduğunu ve bu nedenle bu kurumların eğitim ve ahlak olan paralel araç ve eksenleri, örf ve adetler, gelenekler ve varsayımlar, maruz kaldıkları zehirli fikirleri vurabilmek için, toplumlarımızın kullanması gerektiğini dile getirdi.
Alimler, toplantı sırasında, Cumhurbaşkanı Esad’ın İslam’ın ılımlılığını ve itidalliğini ve İslam’ın konumunu korumak için alimlerle tekrarlanan toplantılarında çizdiği metodoloji aracılığıyla dini kurumun tüm sektörlerinde, platformlarında ve bilim adamlarında tanık olduğu büyük gelişme ve Suriyenin, İslam’ın değerlerinin ve merhametinin dünyaya yayıldığı bir medeniyet feneri olarak konumu hakkında konuştular.