ŞAM – Amerika’nın Irak’ın kitle imha silahlarına sahip olduğuna dair yıllarca süren Batılı iddialardan sonra, ABD ve ortağı İngiltere, 2003 yılında bu ülkeyi işgal etmek ve servetini yağmalamak için o yılın bu gününde, Irak savaşının başlamasından yaklaşık üç hafta sonra, Iraka askeri işgali gerçekleştirdi ve işgalci güçler başkent Bağdat’a girdi.
Amerikan ve müttefik kuvvetlerinin dokuz Nisan 2003’te Bağdat’a girişi, Irak tarihinde Anglo-Amerikan işgali tarafından dayatılan ve bir milyondan fazla kişinin ölümüne, yüz binlercesinin yaralanmasına ve beş milyondan fazla insanın göçüne neden olan karanlık bir sayfanın başlangıcı oldu buna ek olarak uluslararası istatistiklere göre, büyük maddi kayıplara ve hayati altyapı ve tesislerin büyük yıkımına neden oldu.
Irak’ın Amerikan işgali döneminin başlamasından sonra, ülke bir siyasi ve güvenlik istikrarsızlığı aşamasına girdi, onlarca kişinin hayatına mal olan binlerce araba, bubi tuzaklı araç, intihar eylemcisi vb. işgal döneminde kötüleşen güvenlik koşullarının yol açtığı yıkım, ülke çapında ortalığı karıştıran tahribata ve yerinden edilmenin yanı sıra binlerce masum sivil de yayılmaya devam ediyor.
Eski ABD Başkanı George W. Bush ile birlikte Irak savaşına liderlik eden eski İngiltere Başbakanı Tony Blair, 2015 yılında Waşington’un aldığı ve ülkesi tarafından desteklenen Irak’a savaş açma ve bu ülkeyi işgal etme kararının (yanlış olduğunu) itiraf etti, ayrıca Irak’ın işgalinin örgütün (IŞİD) terörist büyümesinin önemli bir nedeni olduğunu da itiraf etti.
Irak’ın işgali sırasında eski ABD Dışişleri Bakanı, Amerikan yalanının “vaftiz babası” olan Colin Powell, yıllar süren savaştan sonra ülkesinin Irak’ın iddia edilen kitle imha silahları hakkındaki raporunu Birleşmiş Milletler nezdinde savunmasında, siyasi kariyerinde bir “rezalet” ve onun için acı verici olduğunu itiraf etmişti.
Eski ABD Başkanı Donald Trump, 2020’de New York Post’a verdiği bir röportajda, 2003 Irak işgalinin ABD tarihindeki en kötü karar olduğunu açıklamış ve “en kötü karara 8 milyar dolar harcadık” demişti.
Basında çıkan haberler, Amerikan ve İngiliz hükümetlerinin Irak’ı işgal etme hevesinin gerçek nedenlerinin, Irak’ın petrol zenginliğini ele geçirmekte yattığını belirtmiş, bu raporlar Halliburton Petrol Grubu da dahil olmak üzere büyük Amerikan petrol şirketlerinin yetkilileri tarafından işgale teşvikten söz ediliyordu. İngiliz hükümetinin gizli belgeleri ise Irak’ı işgal sürecinde şirketler ve petrol kurumlarıyla güçlü bir ilişkiye işaret ediyordu.
Irak El Hal Partisi lideri Dr. Cemal el Kerbuli, bu vesileyle Bağdat’ın işgalinin hatırasının insan vicdanında derin bir yara oluşturduğunu açıklayarak, kendisine ait bir tweet’te şunları söyledi: Bağdat’ın işgali üzerinden geçen 19 yıl sonra, bu acı hatıra, Irak’ın parçalanma planını yok etme planının günü insan vicdanında hala derin bir yarayı temsil ediyor” dedi.
El Kerbuli: “Bu nedenle bizler bugün, kapsamlı Irak anavatanını diğer isimlerden uzak bir şekilde restore edecek geçici bir ulusal projeye şiddetle ihtiyacımız var” dedi.
Emekli Iraklı Tuğamiral İmad Alo, basın açıklamalarında, Iraklıların bugün Waşington’ın işlediği ve onlarca kişinin hayatına mal olan Amerikan güvenlik şirketi Blackwater’ın Bağdat’taki El Nusur Meydanı’nda düzenlediği ihlallerde açıkça ortaya çıkan suçları hatırladığını belirtti. Buka’da, Abu Garib hapishaneleri ve daha birçok Irak şehrinde Amerikan askerlerinin işlediği skandalları unutamayacaklarını ve masum insanların bu hapishanelerde işledikleri skandalları unutamayacaklarını dile getirdi.
Bağdat’ın işgalinden 19 yıl sonra Irak’ın işgali, Suriye’de ve bölgedeki diğer ülkelerde olduğu gibi kendi kaprislerine uymayan ülkelere karşı terörü desteklemek ve yönlendirmek için, savaşlarla, başka ülkelerin içişlerine karışmakla, krizler yaratmakla, yaptırımlar uygulamakla ve destek vermekle dolu ABD ve Batılı müttefiklerinin tarihinde hala bir yüz karası olmaya devam ediyor.