Şaaban: Topraklarımızdaki Amerikan Varlığı, Mümkün Olan Her Şekilde Direnilecek Bir İşgaldir

ŞAM – Cumhurbaşkanlığı Özel Danışmanı Dr.Buseyna Şaaban, Amerika Birleşik Devletleri’nin Suriye’de terörü desteklemek ve halkının mallarını çalmak için bulunduğunu ve sözde “Sezar Yasası”nın bu halkın ekonomik ve yaşam durumlarına büyük zarar verdiğini ve insan haklarına acık bir Amerikan ihlali olduğunu vurguladı.

Bazı Çin medyasına verdiği röportajda Şaaban, ABD’nin kuzey Suriye’de terörizme karşı savaşmak için değil desteklemek için bulunduğunu ve Suriye’nin Amerika’nın halkına karşı işlediği suçları ve kaynaklarının çalınmasını kınadığını söyledi. Şaaban, Suriye’nin, Amerika’nın topraklarındaki varlığının her şekilde direnilecek bir işgal olduğunu teyit ederek, Suriye’deki savaşın Batı’nın yalan ve iddialarının ortaya çıkmasına katkıda bulunduğunu da sözlerine eklerken, “ABD’nin Çin’deki Müslümanların hakları konusunda bu kadar istekli olup olmadığını, neden Müslüman çoğunluklu Suriye halkına karşı ekonomik terörizm uygulayacağını” merak etti.

Şabaan, gelişmekte olan ülkelerin yaşadığı temel sorunun, halkların servetini yağmalayan emperyalist ülkelerin siyasi ve ekonomik işlerine dış müdahalesi olduğunu ve en önemli insan hakkının kendi ülkesinde özgür olmak olduğunu vurguladı.

ABD’nin çağrısıyla sözde “Demokrasiler Zirvesi” ile ilgili olarak ise Şaaban, “Suriye halkından petrol ve buğday çalanın demokrasiden söz etmeye hakkı yoktur ve ABD’nin huzursuzluklar çıkarmak, savaşları ateşlemek, suç işlemek, serveti yağmalamakla dolu tarihi üzerine araştırma yapılması gerekiyor” dedi.

Bu zirvenin ABD’nin dünyaya liderlik etme konusundaki başarısızlığının bir ifadesi olduğuna ve siyasi kriterlere göre ülkelerin içişlerine karışmaya çağrıldığına dikkat çeken Şabaan, Çin’in çok kutuplu dünyaya liderlik edebilecek nitelikli ülke olduğuna dikkat çekti. Şabaan ayrıca, Suriye’nin yıllardır politikasının doğuya yönelmek olup Çin’in de üzerinde durmaya hevesli olduğumuz model olduğuna işaret etti.

Çin’in tüm alanlardaki politikası, tek bir insan ailesini ifade eden bir dünya düzenine yöneliktir.

Öte yandan, Çin’in tüm alanlardaki politikasının, “Bir Kuşak Bir Yol” girişimiyle diğerlerinin işlerine karışmadan bir insan ailesini ifade eden küresel bir sisteme yönelik olduğunu açıklayan Dr.Şaaban, “Çünkü ABD ve Batılı sömürge ülkelerinin Suriye halkının ve diğer halkların kaynaklarını çaldıklarının dışında hiçbir ülke müreffeh olmayan bir küresel ortamda refah elde edemez” ifadeleri ekledi.

Bu bağlamada devam ederek Şaaban, “Batı’nın insan hakları konusundaki konuşmasında samimi olsaydı, Çin’e katılıp ülkeler arasında normal ve eşit ilişkiler arayışında onu paylaşacağını” belirtti.

Şaaban ayrıca, Çin’in, Corona virüsüne karşı koymayı ve Çin halkını ondan korumayı başardığı için dengeli kalkınmayı sağlamak için çalıştığı için, Çin’in dünyada kalkınma ve insan hakları için bir model olduğuna ve hala da öyle olduğuna dikkat çekti.

P.M.