Suriye, Toprakları, Egemenliği Ve Vatandaşlarını İsrail Saldırılarından Meşru Yollarla Koruma Hakkına Sahiptir

ŞAM –  Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanlığı, bugün Hama kenti çevresinde İsrail’in suç teşkil eden saldırısının Suriye topraklarının hürmetine ve egemenliğine açık bir ihlali olduğunu belirterek, İnsan Hakları Yasası ve Uluslararası Hukuk Yasası’nın açık bir ihlali olduğunu dile getirdi ve Birleşmiş Milletler ve İnsan Hakları Konseyi’ni bu saldırıları kınamak için sorumluluklarını üstlenmeye çağırdı.

Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanlığı, BM Genel Sekreteri, BM Güvenlik Konseyi Başkanı ve İnsan Hakları Konseyi Başkanına gönderdiği ve SANA’nın bir nüshasını aldığı mektupta bugün, 22-01-2021 Cuma günü İsrail, Suriye Arap Cumhuriyeti’nin Hama yakınlarındaki topraklarına yeni bir saldırı düzenledi. Sonuç olarak, bir baba, bir anne ve iki çocuğun ailesi öldürüldü, aynı ailenin diğer dört vatandaşı yaralandı ve çok sayıda masum sivilin evi yıkıldı. Bu kanlı saldırının, bir yıldan kısa bir sürede 50’den fazla saldırıya ulaşan, çok sayıda sivilin hayatını kaybettiği ve mallarının tahrip edildiği İsrail saldırılarının bir devamı olarak geldiğini  ve Sadece Suriye Arap Cumhuriyeti topraklarının hürmeti ve egemenliğinin açık bir ihlali değil, masum sivilleri hedef alarak ve güvenlik ve barış içinde yaşama haklarını ihlal ettiğini belirtti.

Bakanlık, Suriye Arap Cumhuriyeti, uluslararası toplumdaki çok sayıda tarafın, özellikle de bu bariz saldırılar hakkında, insan hakları hakkında konuşanların bu korkunç sessizliğinden ötürü, gaspçı İsrail işgal teşkilatını terörist grupların suçlarıyla şüpheli bir tesadüf eseri Suriye’ye yönelik saldırılarını sürdürmeye teşvik ettiğine dikkat çekti.

Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanlığı mesajının sonunda, Suriye Arap Cumhuriyeti’nin bölgedeki güvenlik ve istikrara ciddi bir tehdit oluşturan bu İsrail saldırılarını kınamadaki sorumluluklarını yerine getirmesi için BM ve İnsan Hakları Konseyi’ne başvururken, Suriye vatandaşlarının hürmeti ve egemenliğini koruma konusundaki meşru hakkındaki ısrarını belirterek, bu saldırılara karşı, tüm uluslararası normlar ve sözleşmelerle garanti edilen tüm meşru yollarla savunma hakkını vurguladı.