Suriye’ye Karşı Savaş Bölgedeki Rolünü Hedef Alıyor İsrail de Komplonun Temel Bölümüdür

ŞAM – Başbakan Yardımcısı Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanı Velid el Muallim Suriye ve halkını hedef alan ve komplolar örenlerin nasıl planladıklarını bilmek gerektiğini belirtti.

Muallim İhbariye Kanalında Suriye’deki durumlara ilaveten bölge ve dünyadaki gelişmelere ışık tutan konuşmasında İsrail’in ABD aracılığı ile Suriye’deki krizin süresini mümkün olduğunca uzun tutma çabasında olduğunun artık herkes tarafından bilindiğini belirtti.

Hükümet Suriye Halkına Dayatılan Komployu Kırmak İçin Vatandaşların İhtiyaçlarını Temin Etmeye Çalışıyor

Muallim, bu yılın öncekilerinden daha farklı olacağını çünkü, vatandaş ile hükümet arasında kaynaşmaların bulunduğunu, vatandaşın ihtiyaçlarının karşılanması için hükümetin çaba sarf ettiğini hissetmesi gerektiğini hükümetin de vatandaşın bu ihtiyaçlarını temin etmesi gereğini vurguladı.

Muallim, hükümetin Suriye halkına dayatılan ablukayı kırnak için söz konusu ihtiyaçları temin etme gayretinde olduğunu söyledi.

Paris’te meydana gelen terör eyleminin bölgedeki terörün bir uzantısı olduğuna dikkat çeken Muallim; bu olaylardan sonra komplocu Batılı devletlerin tutumlarını değiştirmeye zorlanması gerektiğini ifade etti.

İsrail’in Kunaytra’ya yönelik son saldırısı ve BM’nin Suriye semalarında İsrailli keşif uçakları gördüğüne dair ilanı ile ilgili olarak Muallim, söz konusu itirafı garipsemediklerini çünkü 1974 yılı çekilme ittifakına yönelik ihlalin olduğunu, bu ihlalin Suriye egemenliğine ihlal ve Suriye topraklarına açık saldırı sayıldığını belirtti.

İsrail Suriye’ye Yinelik Komplonun Temel Bölümüdür

“İsrail bedel ödeyeceğini bile bile bu saldırıyı yapacak aptallığında mıdır?” sorusunu dile getirerek İsrail’in Suriye’ye yönelik komplonun bir parçası olduğunu, güneyde kendisinin Nusra Cephesi terörist örgütü ile diğer grupları kullandığını, Suriye Arap Ordusu ile halk direnişinin bunlara karşılık verme ihtimalinden kurtarmak için direkt olarak askeri müdahalede bulunduğuna işaret etti.

Bu aşamada Suriye’ye dayatılan evrensel savaşta önceliğin Suriye’deki İsrail edatlarını bitirmek olduğunu çünkü İsrail’in bunların üzerine çalıştığını ve yardım ettiğini belirten Muallim, evrensel komplonun da bunları kullandığını, sahada ne kadar başarı elde edilirse İsrail saldırılarına bu derecede cevap vermeye başlamış olacaklarını belirtti.

Moskova Görüşmelerini Başarıya Ulaştırma da Mümkün Olan Bütün Çabaların Harcanması İçin Cumhurbaşkanı Esad’ın Direktifleri Bulunuyor

Moskova istişareleriyle ilgiliyse Muallim: Moskova görüşmelerinin başarıya ulaştırılmasında mümkün olan bütün çabaların harcanması için sayın Cumhurbaşkanı Beşşar Esad’tan direktif aldıklarını belirten Muallim, görüşme hedeflerinin Rusya Dışişleri Bakanlığının bütün katılımcı taraflara gönderdiği ve Suriye’nin gelecekteki portresini koymak için Suriye-Suriye diyalogunun düzenlenmesini onaylayan davet mesajıyla belirlendiğini ifade etti.

Muallim, Moskova’da muhalefetin bulunduğunu ve şahsi bir şekilde davet edildiğini ve Moskova’nın da dost bir toprak olduğunu bundan dolayı, Moskova görüşmesinde müdahale eden ülke veya bir tarafı diğeriyle kayıran tarafların bulunmadığını, bu diyalogun Suriyeliler arasında Hükümet heyeti ile muhalif şahsiyetler arasında diyalog ve görüşme diyalogu olduğunu, hedefin de gelecekte Suriye-Suriye diyalogu üzerine ittifaka varmak olduğuna dikkat çekti.

Bazı muhalefet taraflarının Moskova’ya görüşme yapmak için gitmeyi reddeden bazı taraflarla ilgiliyse Muallim, bu sorunun onları ilgilendiren şahsi bir sorun olduğunu, gitmek isteyenin gelecekteki diyaloga katılmak istediğini boykot edenin ise gelecekteki diyalog da rolünün olmayacağını söyledi.

Muallim, kendilerinin katılım için davet gönderilen hiç bir şahsı reddetmediklerini, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile Moskova’da, temsilin içerdeki ve dışarıdaki muhalefete ek olarak bir grup bağımsızın yanı sıra hükümet heyetinden oluşması üzerine anlaştıklarını ve bu portreyi Moskova’da görmeyi umduklarını dile getirdi.

Hükümetin istişare görüşmesindeki katılımcı heyet düzeyini düşüreceğine yönelik haberleri yalanlayan Bakan Muallim, heyetin üst düzey bir heyet olduğunu ve geniş bir diplomasi yeteneğine sahip olduğunu belirtti.

Bazı Ülkeler Moskova Görüşmesinden Rahatsız Olduğu Gibi Edatları Kanalıyla Başarısızlığa Uğratma Çalışıyor

Muallim, konferansın başarısızlığı halinde bunun Moskova’da bulunan muhalefet şahsiyetlerinin dışa ve yönelimleri doğrultusunda hareket ettiği anlamında geleceğine işaret ederek, bölge ve dışında Moskova görüşmesinden razı olmayan bir çok ülkenin bulunduğunu hareket ettirdiği edatları kanalıyla konferans hedefini aşan siyasi öneriler kanalıyla başarısızlığa uğratmaya çalıştığın ı söyledi.

Kahire toplantısıyla ilgili soruya cevaben Muallim, bu gibi bir görüşmenin düzenlenmesi için kendilerine istişarelerde bulunmadıklarını, istişare edilmedikleri herhangi bir şeye itibar etmediklerini, kendilerinin hükümet ve devlet olduklarını ifade ederek, Moskova görüşmesini başarısızlığa uğratmayı hedefleyen herhangi bir çabanın Suriye’deki siyasi çözüm imkanını baltalama çabası olduğunu vurguladı.

Muallim, Suudi Arabistan’ın yönelimleri ve Arap çevresiyle bağlarını bir kez daha değerlendirmesi gerektiğini belirterek terörün ortak bir düşman olduğuna, Suudi Arabistan topraklarının da vahhabi kültür sebebiyle bu terör için mülayim olduğuna işaret etti.

Katar ve Türkiye’nin Suriye’ye komplo üzerine ısrarcı tutumlarıyla ilgiliyse Muallim, eski Katar Dışişleri Bakanıyla son görüşmesinde kendisine Suriye’deki rejimin iki ay içerisinde düşeceğini söylediğini hatırladığını, bugün ise krizin beşinci yıla girmek üzereyken Suriye devletinin daha sağlam olduğunu dile getirerek bu durumun yeni Katar Emir’i nezdinde Katar’dan çok daha büyük bir oyunla oynadığını ve bu oyunun ne Suriye, ne Libya, ne Mısır, ne Tunus ne de Yemen’de kimse tarafından görülmek istenmediğini görmesi gerektiğini dile getirerek, Katarlıları halkın çıkarlarını eğer istorlarsa doğal hacimlerine geri dönmeye çağırdı.

Türkiye IŞİD Örgütünün Stratejik Derinliğini Temsil Ediyor

Türkiye’nin Suriye halkının temel düşmanı olduğunu, coğrafya ve sınır uzunluğunu istismar ettiğini, Adalet ve Kalkınma Partisi ile IŞİD örgütü arasında var olan dogmatik bağın artık gizli olmadığını belirten Muallim, Türkiye’nin IŞİD terör örgütünün sadece geçiş kanalıyla değil bilakis sağlık hizmetleri, barınma ve dinlenme ile IŞİD’in Türkiye pazarlarında satılan Suriye’nin petrolü, pamuğu ve buğdayından oluşan çaldıklarının ticaret merkezi olması itibariyle stratejik derinliğini temsil ettiğini vurguladı.

Muallim, Türkiyelilere Pakistan ve Kaide dersinden faydalanmalarını, Kaide’nin Pakistan’a ters teptiğini ve Pakistan’da güvenliğin bir bölümü haline geldiğini bu yüzden bu terörün bir gün Türkiyelilere geri döneceği idrakinde olmaları gerektiğini söyledi.

Uluslararası koalisyonun Türkiye’den İncirlik üssünü kullanmak ve sınırlarını zapt etmek istediğini çünkü sınırın 83 ülkeden gelen teröristlere açık olduğu sürece uluslararası koalisyon ne kadar bombardıman yaparsa yapsın bu bo0mbardımanların sonuç vermeyeceğini , Türkiye’nin de yine Türklerin itiraflarıyla terör eylemlerine maruz kalma sahası olduğunu, Türkiye’de yine kendi rakamlarınca 3 binden fazla IŞİD sempatizanının bulunduğunu, bugün Türkiye’de 500-700 terör hücresinin bulunduğu yönündeki Türkiye Dışişleri bakanının itirafı olduğunu söyledi.

Muallim: “Eskiden Türkiye ile iyi komşuluk ilişkileri bütün alanlarda yakın ilişki ve bağ içerisindeydik şimdi ise bu ilişki yok ve sıfır ilişkiye varmış durumda, acaba bu Türk halkının çıkarına mıdır?” dedi.

Uluslararası temsilcinin planı için Halep’i adres seçmesiyle ilgiliyse Muallim, De Mistura’nın planının Rakka değil Halep kenti üzerine düşmesinin, Rakka’da IŞİD’in varlığının bulunmasına dayandığını 2170 sayılı BM Güvenlik Konseyi kararının temsilcilerinin BM terör listesinde bulunan terör örgütüyle görüşmeler yapmasını men ettiğini, Halep’in de Suriye’nin ikinci büyük kenti olduğunu De Mistura’nın görüşüne göre de, korunması gereken bir uygarlık ve kültür abidesi temsil ettiğini dile getirdi.

IŞİD’e karşı savaşmak için Suriye’ye güç gönderilmesi imkanı ile ilgiliyse Muallim, ABD’nin IŞİD veya Suriye Arap Ordusuyla savaşmak için asker gönderme riskini göze alamayacağını, BM’nin de bunun için Güvenlik Konseyi kararına ihtiyaç duyduğunu ve BM’nin bu alanda hiç bir rol üstlenmeyeceğini ifade etti.

Amerika IŞİD’i Ortadan Kaldırmak İstiyorsa Tek Seçeneği Suriye Devletiyle İşbirliği

Muallim:” Eğer Amerika gerçekten IŞİD’i ortadan kaldırmak istiyorsa önünde tek bir seçenek vardır oda, Suriye ile işbirliği yapmak çünkü, IŞİD’e karşı mücadele edecek Suriye Arap Ordusu gibi bir güç bulunmuyor” dedi.

Arap Kuruluna dönme imkanıyla ilgili soruya cevaben Muallim, dönüşün Suriye halkının iradesine karşı alınmış tüm kararların iptal edilmesi şartlarına bağlı olduğunu çünkü Arap Kurulu krizin bir bölümü ve Suriye’deki krize yardımcı olanların çığırtkanlığını yaptığına dikkat çekti.

Suriye’nin kriz şişesinin ağzından geçtiğini ve şu anda daha fazla rahat bir şekilde hareket edebildiklerini belirtti.

Baskılar Moskova’nın Suriye’ye Yönelik Tutumlarını Etkilemeyecek

Rusya’ya yönelik baskılarla ilgiliyse Muallim, Rusya’nın Rubel değerini etkileyen muhteşem bir ekonomik baskıya maruz kaldığını açıklayarak Rusya’da muhtelif kaynakların ve geniş pazarlarının bulunduğunu, bu yüzden hiç kimsenin Rusya’yı cezalandıramayacağını ve baskıların Rusya’nın Suriye’ye yönelik tutumlarını etkilemeyeceğini söyledi.

Muallim, Rusya’nın Suriye’nin direnci ve zaferiyle güçlendiğini, Rusya’ya baskı yapanların Suriye baskı yapanların aynısı olduğuna dikkat çekti.
A.A. – S.Ş. – R.H.

Check Also

Eğitim Bakanı: Suriye Okullarındaki Eğitim Süreci Olumlu İlerliyor

ŞAM (SANA) –  Geçici hükümetin Eğitim Bakanı Nezir El Kadiri, Suriye okullarındaki eğitim sürecinin, öğretim …