ŞAM – Enformasyon Bakanlığında Radyo ve Televizyon Prodüksiyonu olan Kudüs Koruyucusu Dizisi, zalimin yüzüne karşı ezilenler için zafere erişen ulusal, manevi ve direnişçi değerlerle Piskopos Hillarion Kappuçi’nin hayatını anlatan işgalci İsrail varlığıyla normalleşmeye teşvik eden diğer sanat yapıtlarına karşı duruyor.
Hasan M. Yusuf’un senaryosunu yazdığı, yönetmenliğini ise Basil Hatip’in üstlendiği dizi, Piskopos Kappuçi’nin yaşamını ve yönetmenin, çekim ve oyunculuk performansının sanatsal yönünü izleyen metinden ilginç bir sanatsal şablon ve profesyonel standartlar ile değerli içerik sunarak yüksek izleyici denklemini sağlamayı başardı.
Kudüs Koruyucusu dizisine, Filistin davasıyla ilgili milliyetçilik ve Piskopos Kappuçi’nin farklı zamanlarda yaşadığı veya ziyaret ettiği yerlerin ve bunlarla birlikte ziyaret edilen ülkelerin çoğulluğu da dahil olmak üzere, TV ve Radyo prodüksiyon kurumları arasında en büyük olarak kabul edilen bir çalışmadaki adalet, Suriye’nin sevgisi ve yüceltilmesi ile ilgili ulusal olanlar da dahil olmak üzere mekanlarda, içerikte ve kıyafetlerde görsel gizlilik dahil çeşitli mesajlar dahil edildi.
Dizi çalışanlarını çözüm üretmeye iten şey, izleyicilere tüm aksiyon sahnelerinin Suriye içinde ve herhangi bir sahneyi restore etmek için arşive başvurmadan çekildiğini hissettirmedi.
İşin en ilginç yanı ise dizi müziğinden, dizi şarkısı, kostümler, aksesuarlar, dekor, çekim ve ışıklandırmaların yanı sıra tüm oyuncuların başta büyük ve usta oyuncu Piskopos Kappuçi’yi oynayan Reşit Assaf şahsiyeti iç içe oynarken, Kappuçi’nin çocukluğunu oynayan Rebi Can ve gençliğini oynayan İhab Şaban’ın oyunculukları izlenmeye değerdi.
Kudüs Koruyucusu dizisiyle ilgili olarak eleştirmen Ömer Cuma, SANA Kültür’e yaptığı açıklamada, Filistin davasının Filistin halkına adalet ve adaletsizliğini göstermek, Kudüs Koruyucusu ve tutumunun önemini ve normalleşme çağrılarıyla, medya ve sanattan yüzyılın anlaşması denilen kasıtlı yokluğuna ek olarak, Filistin davasına yönelik tehditlere ulaştığı yüksek görüş seviyelerini tekrarlamak amacıyla dikkatinin büyük bir bölümünü verdiği başlangıçtan itibaren çalışmanın Suriye draması tarafından benimsenen projelerin devamı olduğunu söyledi.
Eleştirmen Cuma Kudüs’ün Koruyucusu’nu, ölümsüz sanatsal drama çalışması olarak nitelerken yazar Hasan M. Yusuf ve yönetmen Basil El Hatib’ın 1965’te Nakba, çağdaş Filistin devriminin başlangıcını ve işgali olan şeyleri ortaya çıkaran Filistin halkının acısını azaltarak, olağanüstü bir rakamdan ziyade nüfuz etmeye ve Piskopos Kappuçi’nin insan tarafına derin bir odaklanmaya ek olarak, Kudüs Koruyucusu’nun şüpheli normalizasyon dizilerine cevap olarak geldiğini reddederek bu dizinin siyasi ve kamuya açık olan düşük dizilerle karşılaştırmanın dizi hakkında haksızlık olacağını vurguladı.
Eleştirmen Kudüs Koruyucusu’nun dünya sahasında pek yakında birçok dile çevrilerek sunulduğunda direnen, hak, hayır ve insanlığı savunan Suriye’nin mesajını iyi bir şekilde taşıyacağının beklendiğini dile getirdi.
Dizinin başrolünde, Suriye dramasının usta oyuncularından Samiye Cezairi, Sabah Cezairi, Selim Sabri, Emel Arafeh, Nadin Kaddur, Suzana el Vez, Ruba el Halabi, Sevsen Abu Affar, Cima Deryusi, Cemal Nassar ve diğerleri yer alıyor.