Şehitler Bayramı Yıldönümünde.. Şehitlik Suriyelilerin Gönüllerinde Nur Vatan Toprağında Zaferdir

ŞAM – Şehitler ülkeye kimlik, hayata da yüce anlamlar kıldı.. ümmetimizin tarihi boyunca o pak kanları düşmanlara karşı zafer elde etmede daima yükseklerde kaldı. Yermuk’ta Romenlere unutamayacakları ders, Zi Kar’da İbret, Teşrin Kurtuluş’ta ise destan, Arapların onurunu tarih sayfalarında nurdan harflerle yazdı.

Suriyeliler 106 yıl sonra, 6 Mayıs 1916’da Suriyeli aydınların boyunları Osmanlı istibdadına karşı nasıl karşı koyduklarını ve celladın Şam ve Beyrut’ta kendilerine kurdukları daraağacına, başları dik, kalpleri sabit, “onur salıncağı merhaba.. vatanımız özgür ve muazzez yaşasın diye ölürüz..” diye yükselen sesleriyle nasıl ulaştıklarını hatırlarlar. Nasıl hatırlamasınlar..

Şehitler bizlere en güzel ve en yürekli ulusal anlamları sundular. Hem de kahramanlık sahalarına doğru hiç tereddütsüz olarak vatanın nidalarına kulak verip erkekçe gittiler. Vatanlarını ruhları ve kanlarıyla sevdikerini dile getirdiler. Neden? Vatan bayrağı altında istikrar ve barış direklerini sağlam ve dimdik kurmak için.

Şehitler Bayramı yıldönümünde 6 Mayıs güneşinin doğmasıyla birlikte Suriyeliler, Suriye Arap Ordusu kahramanlarının ve şehitlerinin suladığı ve büyüttüğü vatan toprağının derinliğine saplanmış kökleriyle muazzam bir ağacın gölgesi altında buldular.

Suriye’ye yönelik bu zalim ve çirkef savaş esnasında, 9 yıldan fazla bir zamandır kahraman ordumuzdan şehitlerimiz bu vatan toprakları için canlarını sundular. Bu çirkef savaşın kara sayfalarını, ihvancı Erdoğan, sömürgeci batı ve gerici Arapların liderliğinde yeni Osmanlıcılar, tümü işgal edilen Filistini gasp eden Siyonist varlığın çıkar ve tamahkarlıklarının sağlanması feleğinde dönüyorlar.

Suriyeliler her yıl 14’ü Şam’ın Merce meydanı 7’si de Beyrut el Burc Meydanında olmak üzere 21 ulusalcı liderin idam ediliş yıl dönümlerini şehitliğin kudsiyetini ve yüce anlamlarını bilerek kutluyorlar.

Bugün de fedakarlık serisi sürüyor. Osmanlıların geçen 19. Yy’ın başlarında kırılmalarından sonra Suriyelilerin Fransız sömürgecilerine karşı direnişlerinin üssü olan Meyselun Muharebesi’ne varıncaya kadar  yaklaşık çeyrek yüzyıldan 1946’da 17 Nisan’da son Fransız askerinin vatan topraklaı üzerinden def edilinceye kadar, sonrasında batı ülkelerince destekli düşman Siyonistlerle çatışmalar, Teşrin Kurtuluş Savaşı ve Lübnan’ı savunmak için gelen Arap zaferlerin üssünü oluşturdu.

Vuctlarını köprü, kanlarını aydınlık ve güvenli geleceğe doğru geçmek için ışık yapan şehitlerimiz, Suriye’de terörist örgütleri tüm Suriye topraklarından silip süpürmede son destanlarında fedakarlıklarıyla son satırı yazıyorlar. Suriyeliler bugün her zaman olduğu gibi Suriye Arap Ordusunun çevresinde kenetleniyor gözleri de teröre karşı kesin zafere doğru kilitlemiş gelecek nesillerin insanlık tarihinde kökleşmiş uygarlılları ve Suriyelilere layık olan onurlu yaşam yolunda yeniden imara başlamak için can atıyorlar.