ŞAM – Amerikalı yetkililer öncelikle Amerikan kamuoyuna sonrasında dünya kamuoyuna Suriye’de başta IŞİD ve Nusra Cephesi olmak üzere terörist örgütlere yalan dolan insanlık başlıkları altındaSuriye’ye yönelik savaş yılları boyunca destek, finans ve silahlandırma açısından rolünü örtbas etmek için yalan söylemeye ve medya dezenformasyonuna devam ediyor.
Bunların en yenisi ise Washington’un Suriye halkına sunduğu ve milyarlarca dolar olarak takdir edilen sözde “insani yardımlar” adı altında isimlendirdiği bir dizi yalanı ortaya süren Suriye işlerine yardımcı olan özel Amerikan delegesi James Jeffry’nin lisanıyla geldi.
Yolsuzluk ve Organize Suç Araştırma Merkezi ve Balkan Gazetecilik Araştırmaları Ağı’nın bir raporu da dahil olmak üzere onlarca medya ve istihbarat raporu, birbirini takip eden Amerikan yönetimlerinin bölgedeki terörü başta IŞİD olmak üzere, desteklemesi ve kaos yaratması yoluyla savaşları körükleme ve tutuşturmaya katılmalarını ortaya çıkardı.
Yolsuzluk ve Organize Suçlarla Mücadele Merkezi’nin raporu, ABD Savunma Bakanlığı’nın Suriye’de “ılımlı muhalefet” adı verilen terör örgütlerini desteklemede silah satın almak için iki milyar dolardan fazla para harcadığını, Suriye ve Irak’taki aşırı örgütlerin genişlemesine katkıda bulunan, binlerce masum sivilin hayatına ve alt yapının yıkılmasına sebep olan “IŞİD” terör örgütü ile savaştığı iddiasıyla meşru olmayan gösteri koalisyonuna liderlik eden Washington’un Ağustos 2014’ten bu yana, Amerikan silahlarının Suriye’deki terör örgütlerinin elinde kaldığını ortaya çıkaran Kongre de dahil olmak üzere çeşitli medya kuruluşları tarafından yayınlanan onlarca raporun yayınlandığını gösteriyor.
Organize Suç Araştırma Merkezi, Washington’un teröristlere teslim etmek için silah satın almasının Eylül 2015’te Pentagon’un Mayıs 2017’ye kadar makineli tüfek, anti tank bomba atar, cephane ve mühimmat alımında 700 milyon dolardan fazla harcadığı eski ABD Başkanı Barack Obama’nın yönetimi sırasında başladığını belirterek, sözleşmelere göre, 2022 yılına kadar 900 milyon dolardan az harcanmayacak olan silahlanma sürecinin devam ettiğini, bütçeye yaklaşık 600 milyon dolarlık ek miktarların tahsis edildiğini veya Başkan Donald Trump’ın idaresi tarafından talep edildiğine işaret etti.
Amerikan yetkililerinin son yıllarda Amerikan medyasının ortaya koyduğu şeye eklenen gerçekler ve itiraflar, Washington tarafından sözde “muhalefete” destek sağlamak üzere tasarlanan tüm programların aslında gereçek yönünün terör örgütleri olduğunu gösterdi. Aynı 2013 yılında eski Başkan Obama döneminde CIA tarafından başlatılan ve uğruna yüz milyonlarca dolar tahsis edilen ve daha sonra medyada detayları açıklandıktan ve “Nusra Cephesi” ve “IŞİD” teröristlerinin eline geçtikten sonra 2017’de durdurulan programda olduğu gibi.
Amerika Birleşik Devletleri, başta “Nusra Cephesi” önderliğindeki terör örgütleriyle organik olarak bağlantılı terör örgütü “Beyaz Kasklılar”a on milyonlarca dolarla finanse etti ve destek verdi,, Suriye Arap Ordusunu suçlamak için Şam kırsalındaki Doğu Guta’da ve Halep’teki bölgelerde olduğu gibi. Belki de sonuncusu birkaç ay önce ABD Dışişleri Bakanlığının, İngiliz Dışişleri Bakanlığı’nın, bu örgütün kurucusu eski İngiliz istihbarat subayı James Le Missouriyer’in öldüğünü ilan etmesiyle ispat edilen bu terör örgütüne beş milyon dolar tahsis edildiği ilanı oldu.
Washington’un Suriye’deki terör örgütlerine sağladığı askeri teçhizatın maddi ve lojistik desteğine ek olarak, ABD’nin Suriye’ye karşı yaptıklarını tamamlamak üzere Konsey tarafından Meclise sunduğu birkaç karar taslağı kanalıyla Güvenlik Konseyi’nde teröristlerin suçlarını örtbas etmede siyasi şemsiyede bariz bir rol oynamıştır.
Eylül 2016’da da, ABD ordusu “IŞİD” terör örgütüne doğrudan askeri destek sağladı. Örgüt teröristlerin Serde Dağını hakimiyetleri altıona almak Deyrezzor’da bu dağda Suriye Arap Ordusu birliğine karşı düşmanca saldırılar başlattı. Bunun yanında Amerikan uçakları tarafından terör örgütünün liderlerine ölümden kurtulma ya da istihbarat bilgisi sağlama amacıyla çatışmalardan tahliye operasyonları başlattı.
Amerika Birleşik Devletleri, kuzey Suriye’deki toprak parçalarını işgal ederek, petrol çalmaya ve Suriye halkını bundan mahrum etmeye devam ediyor. Rusya Savunma Bakanlığı’nın, Washington’daki Amerikan özel askeri şirketleri ve özel kuvvetler birimlerinin koruması altında Suriye petrolünü diğer ülkelere kaçırdığını belge ve fotoğraflarda açıklanmasından sonra, Amerikan Başkanı geçen Aralık ayında, uluslararası hukuka meydan okuyan ülkesinin “Suriye’ye petrolü kontrolü altına aldığını ve şimdi istediği gibi kontrol edebileceğini” söyledi.
Bütün bunlara Washington Suriye halkına yardımlar adını veriyor. Buna ek olarak Suriyelileri enerji, gıda ve ilaç taşıyıcılarını ithal etmekten mahurm etmek için orman kanunu gücüyle uyguladığı BM çerçevesi dışında meşru olmayan ablukası da ekleniyor.
Mevcut aşamada da dünyanın korona salgını salgını ile karşı karşıya olduğu bir zamanda ABD ve batılı mütefikleri, başta sağlık sektörü olmak üzere muhtelif alanlarda alt yapının geçen dokuz yıl boyunca terör sebebiyle yıkılmasına ve sabote edilmesine yol açmasından sonra, bu salgınla mücadele etmede yardımcı olacaklarına yedikleri ekmeğe kadar varan Suriye halkına karşı ablukayı dayatma politikasına bağlılıklarını sürdürüyor.
Bütün bu gerçekler Amerika’nın sözde Suriye halkına “insani yardım” adı altında James Jefri’ni son olarak ortaya attığı yalanlarının ve iddialarının batıl olduğuna hüç şüphe getirmemektedir.