Hiçbir Tehdit ya da Baskı Kararlılığından Caydıramayacaktır (video)

NEW YORK – Suriye’nin Birleşmiş Millerde Daimi Temsilcisi Beşşar el Caferi; Suriye’nin bölge ve tüm dünya adına uluslar arası radikal teröre karşı etkin ve ciddi bir savaş verdiğini vurgularken, bu savaşında herhangi bir siyasi dayatma, baskı veya ABD, Fransa ve İngiltere’nin direk askeri saldırıda bulunma tehditleriyle kararlılığından caymayacağının altını çizdi.

BM Güvenlik Konseyinin dün düzenlediği oturumda konuşan Caferi; Güvelik Konseyinin diplomatik bir platform olması ve görevinin savaşları provoke etmek ve tehdit savurmak değil de savaşları önlemek olduğunun altını çizdi. Caferi dolayısıyla bu mecliste tehdit yönteminin hiçbir faydasının olmayacağını vurgularken, Güvenlik Konseyinde bu yöntemi izleyen bir kısım üyelerin Irak ve Libya’da bulundukları hatalardan ders almaları gerektiğini kaydetti.

Suriye’nin Daimi Temsilcisi Caferi BMGK’de bir kısım daimi üye devletlerin sorumluluklarından cayıp ahlaki, kanuni ve siyasi olarak artık uluslar arası güvenlik ve istikrarı savunma yetki yeteneğini kaybettiklerinin altını çizdi. Caferi söz konusu bu devletlerin kendi çıkarlarını sağlamak için tüm dünya halklarının çıkarlarıyla birlikte uluslar arası güvenlik ve istikrarı hiçe sayıp sabote etmeye hazır olduklarına belirtti.

Kimyasal silah dahil kitle imha silahlarını bahane edip başka ülkelere baskı ve saldırılarda bulunan devletlerin bu iddialarında nifakta bulunduklarına vurgu yapan Caferi; bu nifakta bulunmalarına eş zamanlı olarak İsrail’in büyük nükleer tersanesini koruyup savunduklarını, kimyasal silah bahanesi ile Irak’ı yerle bir ettiklerini belirtti. Caferi iddialarıyla çelişen daha bir sürü tutum sergileyen bu ülkelerin BMGK ve diğer uluslar arası örgüt ve kurumları edat olarak kullandıklarının tespit edildiğine dikkat çekerken, bu gibi nifak ve tutumlarda bulunan devletlerin Suriye’ye ne kimyasal ne de başka herhangi bir konuda asılsız iddialarla hiçbir dayatmada bulunma hakkına sahip olmadıklarının altını çizdi.

Suriye’nin 2014 yılında tüm kimyasal tersanesini yok ettiğini ve hiçbir kimyasal silaha sahip olmadığını bir kez daha vurgulayan Caferi; Uluslararası Kimyasal Silahları Yasaklama Örgütü OPCW’nin bu gerçeği bizzat kendisi tespit edip doğruladığını kaydetti.

Caferi belli başlı devletlerin edat olarak kullandıkları radikal teröristlerin İdlib İlinin yanı sıra Lazkiye ve Halep kırsallarında radikal teröre karşı savaşı engellemek ve ABD, İngiltere ve Fransa’nın Suriye’ye askeri saldırıda bulunmaları için sivillere karşı kimyasal silah saldırısında bulunma hazırlıklarında olduklarının altını çizdi. Suriye’nin bu konuda kesin ve net bilgiler elde ettiğini ifade eden Caferi; elde edilen bilgi ve kanıtlara ilişkin bir raporu iki gün önce BM’ye gönderdiğini açıkladı.

Caferi Suriye’nin yıllardır dünyanın en azılı terörüne karşı azimli bir savaş verip şanlı zaferler kazandığına dikkat çekerken bu savaşı yürütüp bu zaferleri kazanan Suriye’nin herhangi bir siyasi dayatma ya da askeri saldırı tehdidinden korkup terörle mücadele kararlılığından caymasının kesinlikle mümkün olmadığını vurguladı. Siyasi dayatmalarda ve askeri saldırı tehditlerinde bulunan ABD, İngiltere ve Fransa’nın daha önce de saldırılarda bulunduklarına dikkat çeken Caferi; bu devletlerin Suriye’de insani, uluslar arası ve ahlaki tüm temel ve ilkeleri ihlal ettiklerini, her türlü yolu mubah kıldıklarını ifade etti. Caferi fakat tüm bunlara rağmen başarılı olamadıklarını, bundan sonra da başarılı olamayacaklarını vurguladı.

Suriye’nin BM Daimi Temsilcisi Caferi; Suriye’nin uluslar arası terör örgütleri listesinde yer alan ve tüm dünya halklarını tehdit eden IŞİD, Kaide Örgütünün Suriye kolu Nusra Cephesi ve bunların çatıları altındaki azılı terör örgütlere karşı savaştığının altını çizdi. BU savaşını da Washington, New York, Londra ya da Paris’te değil de kendi toprakları üzerinde verdiğini vurgulayan Caferi; kendi topraklarını ve halkının güvenliğini savunma sorumluluğunu yerine getirdiğini ifade etti.

Caferi terörle mücadele ettiklerini iddia eden ABD, İngiltere ve Fransa’nın yanı sıra daha başka devletlerin IŞİD ve Nusra Cephesi dahil farklı isimler altındaki azılı terör örgütlere muhtelif tür destek ve örtülerinin net bir şekilde ortaya koyulduğunu, dünya kamuoyunun artık bu konudaki yalanlarına inanmalarının mümkün olmadığını söyledi.