NEW YORK – Suriye’nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Beşşar el Caferi Suriye’nin, topraklarının istisnasız her karışında uluslar arası teröre karşı mücadeleye eş zamanlı olarak Suriyeliler arasında diyalog yoluyla siyasi çözüme tutunma kararlılığı ve azmini bir kez daha vurguladı.
BM Güvenlik Konseyinin düzenlediği oturumda konuşan Caferi; uluslar arası terör örgütleri listesinde yer alan Nusra Cephesinin destekçileri ABD, İngiltere ve Fransa’nın Suriye ve halkına karşı edat olarak kullandıkları bu terör edatlarının ordu birliklerimiz karşısında her ağır yenilgiye uğradığı gibi şimdi de Suriye’ye karşı provokasyon ve suçlamalarını tırmandırdıklarını vurguladı. Caferi söz konusu devletlerin ağır yenilgiler karşısında moralleri çöken radikal teröristlerin kayıplarını örtbas etme ve morallerini düzeltme amacıyla BMGK’de Suriye’ye karşı asılsız ithamlarını tırmandırdıklarını kaydetti.
Suriye ve halkına karşı savaşta BMGK dahil uluslar arası kurum ve örgütlerin hala belli başlı hegemonyacı devletler tarafından edat olarak kullanıldığına vurgu yapan Caferi; egemen devletlerin içişlerine müdahale eden ve radikal teröre muhtelif tür sınırsız destek ve örtü temin eden bu devletlere karşı caydırıcı icraatların alınması gereğini ifade etti.
BM Suriye özel temsilcisi Staffan de Mistura’nın bulunduğu sunuma cevap veren Caferi; de Mistura’nın Suriye’de hala ABD, İsrail ve daha başka devletlerin destekleyip edat olarak kullandıkları IŞİD ve Nusra Cephesinin bulunduğunu görmezden geldiğine vurgu yaptı.
Caferi Suriye’nin terörle mücadelede edat ile savaştan edatı kullananlarla savşama sürecine geçtiğine dikkat çekti. İki gün önce ABD güçlerinin bulundukları Tenf ve Rekban Kampı bölgelerinden çıkan teröristlerin Süveyda ve Dera kentlerine saldırdıklarına vurgu yapan Caferi; Suriye ordusunun bu saldırılara karşı koyması ve bölgede bulunan yüz binlerce sivil insanı korumasının ulusal bir görevi olduğunun altını çizdi.
Caferi de Mistura’nın Dera’nın Halep ve Şam kırsalı Doğu Ğuta’da yaşanan durumlara benzer bir durum yaşamasına BMGK’nin izin vermemesi gerektiği yönündeki açıklamalarını eleştirdi. De Mistura’nın bu konuda söz hakkı ya da herhangi bir yetkisi olmadığını belirten Caferi; Halep ve Doğu Ğuta’nın terörden kurtarıldıklarını, kurtarılmaları öncesi ve sonrasında yaşadıkları insani durumlarının da ortada olduğunun altını çizdi.
Caferi Suriye ordusunun vatan topraklarının her karışını terör, terör destekçileri ve herhangi bir yabancı güçten arındırma görev ve sorumluluğundan hiçbir koşul altında caymayacağının altını çizdi. Bunun ulusal ve anayasal sorumluk olduğunu ifade eden Caferi; hiçbir güç, devlet ya da tarafın bu meseleye müdahale etme hakkının olmadığını ifade etti.
https://www.youtube.com/watch?v=ksUoI6T2mfY