Teröristlerin Bulundukları Bölgelerde Kimyasal Madde Hareketleri Tespit Edildi

ŞAM – Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanlığı; terörü destekleyen kimi tarafların Suriye ordusunun Şam kırsalı Doğu Ğuta’da kimyasal silah kullandığı yönünde yürüttükleri hırçın hamlenin Suriye’nin toprak bütünlüğü ve ulusal egemenliğini koruma ve savunma hakkını sabote etme amacı taşıdığını belirtti.

Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanlığında Suriye’nin Uluslararası Kimyasal Silahları Yasaklama Örgütü OPCW ile anlaşması kapsamındaki yükümlülükleri yerine getirmekle yükümlü ulusal komite söz konusu suçlama ve hırçın hamleye ilişkin beyan yayınladı.

Beyanda uluslar arası terör örgütleri listesinde yer alan Nusra Cephesi ve müttefikleri diğer terör örgütleri destekleyip kollayan devletler ve tarafların hiçbir kanıt ya da gerçekle ilgisi olmayan asılsız suçlamalar ile Suriye’ye karşı hırçın bir hamle başlattıklarına dikkat çekti. Bu hamleden amacın radikal teröristleri koruma ve desteklemek olduğunun belirtildiği beyanda; aynı zamanda Suriye’nin radikal teröre karşı savaşma, ulusal egemenliği ve toprak bütünlüğünü korumasıyla ilgili uluslar arası kanun ve kararları sabote edip bu hakkı gasp etmeyi amaçladığı kaydedildi.

Kimyasal maddelerin teröristler tarafından kullanıldığı ve bu maddelerin teröristlerin işverenleri tarafından temin edildiğinin altı çizildiği bültende, ordu birliklerimizin Hama kırsalında radikal terörden kurtardığı bölgelerde yaptığı arama tarama operasyonları sırasında teröristlere ait 40 tondan fazla klor gazı ele geçirdiklerine vurgu yapıldı. Beyanda bu kimyasal zehirli gazın ele geçirilmesine OPCW müfettişlerinin de tanık olduklarına dikkat çekti.

Beyanda 22-02-2018 tarihinde Bab el Hava (Cilvegözü) sınır kapısı üzerinden Türkiye’den Suriye’ye zehirli kimyasal gaz taşıyan kamyonların girdiğinin tespit edildiğinin ifade edildi. Nusra Cephesinin 20-02-2018 tarihinde İdlib kırsalı Esriya bölgesinde sarin gazı sakladığının da tespit edildiği vurgulandı. 13-02-2018 tarihinde sözde insani yardım taşıyan araçların içinde Türkiye üzerinden Suriye’ye klor gazı taşıyan 3 kamyon girdiğinin de tespit edildiğinin altı çizildiği beyanda; tüm bunlara ilişkin bilgilerin kanıt ve belgelerle Birleşmiş Milletler ve OPCW’ye bilgi aktarıldığına vurgu yapıldı.

Beyanda aynı zamanda şüpheli variller taşıyan çok sayıda aracın İdlib’te sanayi bölgesine girdiklerinin tespit edildiğine dikkat çekilirken, yine İdlib kırsalı Temania Beldesine klor gazı taşıyan 3 kamyonun girdiği tespit edildiğine vurgu yapıldı.

Beyanda ordu birliklerimizin radikal terörden kurtardıkları farklı illerde ve muhtelif bölgelerde terörü destekleyen farklı devletlerden temine dildikleri tespit edilen büyük miktarda zehirli kimyasal madde ve ekipmanları ele geçirildiğinin altını çizdi.

Tüm bunlar ailişkinj veri ve kanıtların ayrıntılarıyla BM ve OPCW’ye aktarıldığına dikkat çekilen bültende; Suriye’ye yapılan suçlamaların sahte görüntülerle yapıldığı ve bu görüntülerin nasıl hazırlandığına da dikkat çektiği ifade edildi.

Beyanda kimyasal silah saldırısı suçlamalarının terör yanlısı devletler ve medya araçları tarafından Suriye’ye dünya kamuoyunu kandırma ve provoke etme açmalı yapıldığına vurgu yapılırken, bunun arkasındaki amacın artık herkes tarafından bilindiği ifade edildi.