Anlaşma Türkiye Güçlerine Meşruluk Sağlamaz

ŞAM – Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanlığında yetkili bir kaynak; Suriye hükümetinin yaşanan krizin son bulması ve Suriyelilerin kanlarının akıtılmasına son verilmesi yönündeki herhangi bir çaba ve girişime olumlu yaklaşımı çerçevesinde Suriye’nin son olarak düzenlenen Astana görüşmelerinin altı turuna pozitif bir katılımda bulunduğunu belirtti.

Yetkili kaynak bugün SANA’ya yaptığı açıklamada; gerilimi azaltma bölgeleri anlaşması başta olmak üzere Astana görüşmelerinde sağlanan anlaşmalar ve imzalanan belgelerin Suriye hükümeti ile Rusya ve İran hükümetleri arasında görüş alışverişi ve koordinasyon kapsamında sağlandığına dikkat çekti.

Son olarak İdlib konusunda sağlanan gerilimi azaltma anlaşmasının tamamlanması konusunda Rusya ve İran’ın Suriye hükümetinin garantörleri olmaları temelinde Suriye’nin Rusya ve İran’ı yetkilendirdiğini belirten yetkili kaynak; anlaşmanın silahlı terör örgütlerin garantörü olan Türkiye’de Erdoğan hükümetinin terörü destekleyen tutumundan cayması açısından bir fırsat teşkil ettiğinin altını çizdi. Yetkili kaynak Türkiye’de Erdoğan hükümetinin teröristlere silah, finans, beşeri ve daha başka desteğini kesmesi için fırsat verildiğine işaret ederken, bunun İdlib’te de güvelik ve istikrarın sağlanmasına katkısı olacağını ifade etti.

Yetkili kaynak; Suriye’de gerilimi azaltma bölgeleri anlaşmalarının Türkiye güçlerinin Suriye hükümetinin onayı olmaksızın Suriye’nin herhangi bir bölgesinde bulunmalarına kesinlikle meşruluk kazandırmadığının altını çizdi.

İdlib konusunda sağlanan anlaşmanın geçici olup temel amacının Şam – Hama – Halep eski yolunu yeniden canlandırmak olduğunun altını bir kez daha çizen yetkili kaynak; böylelikle Halep ve civarındaki tüm bölgelere ulaşım ve nakliyenin kolaylaştırılıp güvenli hale getirilmesinin orada vatandaşların acılarını hafifleteceğini ve insani durumları iyileştireceğini belirtti.

Yetkili kaynak Suriye’nin, ulusal egemenlik ve bağımsızlığın yanı sıra vatanın toprak bütünlüğünden herhangi bir ödün vermenin hiçbir şekilde ya da koşulda söz konusu olmadığını ve olmayacağının bir kez daha altını çizdi. Aynı zamanda Suriye topraklarının tamamında teröre karşı savaşın amansız devam edeceğini, edatları ya da destekleyicileri kim olursa olsun terörün kökünden kazılacağına bir kez daha vurgu yaptı.